Bina dönüşümünde öncelik Suriçi'nin olmalı
Zelzelede ilk kurtarılması gereken "Fatih" isminin taçlandırdığı Suriçi İstanbul’umuzdur. Burası, ecdâdımızın İstanbul tarifiyle "nefs-i İstanbul", İstanbul’un kendisidir. Diğerleri, Eyüp, Galata ve Üsküdar’dır… Suriçi, bu milletin çeyiz sandığı iken bir asır boyunca ne yazık ki Latin yağmasını hatırlatan bir ihânet, talan ve çapulculuğa mâruz kaldı. Sevgili Peygamberimizin -aleyhisselam- kutlu muştusuna muhatap olmuş, nice İslâm Hükümdarıyla kaç Osmanlı Sultanının rüyâsına girmiş, Fatih Sultan Mehmed Han’ın mirâsı bu Güzel Belde, perişân edildi. Bunun Sebeplerini 3’e ircâ edebiliriz: -Tek Parti Hükümetlerinin, Osmanlıya dair ne varsa onlardan gücü yettiklerini yok etmeleri. -İstanbul’da yaşamaya başlamış ama İstanbul’la alâkası olmayanların cahillikleri. -1960-2000 arası, Karadenizli muhteris inşaat kalfalarının yakıp-yıkmaları... 23 Nisan 2025 günü saat 12.49’da vukua gelen 6,2’lik korkutucu sarsıntının verdiği dersle İstanbul’un şehir dönüşümünün daha bir önemsendiği şu günlerde bu mukaddes tarihî merkez ilçenin her metrekaresiyle ehlince ve dürüstçe ele alınmalıdır. Suriçi, Fatih kurtarılmalıdır. Burası mahallî belediyeyi aşar. Fatih, İstanbul’un ruhudur. Fatih yoksa İstanbul’un değeri kalmaz. İstanbulsuz Türkiye, başsız kalmış gövde gibidir. Fatih kazasına dair her şeye, isminden başlayarak çalışılmalıdır. "Eyüp" ismi nasıl ki çok isabetli bir kararla Eyüpsultan, Antep Gaziantep, Maraş Kahramanmaraş, Urfa Şanlıurfa, Kazan Kahramankazan yapıldıysa Fatih de Sultan Fatih yahut Fatih Sultan veya Hünkâr Fatih olabilir… Muhtemel zelzele ve afetlere karşı alınacak tedbirlere gelince… Bu konudaki düşüncelerimizi paylaşmadan evvel neden "deprem" değil de "zelzele" dediğimize dair merakları izale........
© Türkiye
