"Niçin peşini bırakmadığımı belki bu misal izah edebilir"
"Ben hükümdarım, sultanım, emir-ül-müminînim deyip birilerini hor ve hakir görürsem hâlimin nice olacağını varın siz tahmin edin Behlül?" Harun Reşid: - Bak Behlül! O, bu kim ne derse desin hiç onlarla uğraşacak vaktim yok! Ha bugün ha yarın fark etmez, herkes bu dünyayı terk edecek öte tarafa gideceğiz. Asırlar önce toprak olmuş adları unutulmuş, nesilleri kesilmiş mevtalar arasına katılacağız! Öyle değil mi? - Öyledir Sultan’ım. - Onları mühimsememek için başka sebebe lüzum yok! - !!! - Bak sana ne anlatayım! Niçin peşini bırakmadığımı, belki bu misal izah edebilir. - !!! - Sevgili Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün mescidde oturuyormuş ve Eshâb-ı kiram efendilerimiz de etrafında halka şeklinde, onu bir yüzük taşı gibi ortaya almışlar, muhabbet ve hürmetle nurlu ağzından çıkacak kelimeleri bekliyorlar... Bu arada eski elbiseli fakir bir Müslüman kapıdan içeriye girmiş. Âdetlere göre kim hangi makam ve mevkide olursa olsun bir oturuma girince nerede boş yer bulursa hemen oraya oturuverir. O da öyle yapmış.........
© Türkiye
visit website