"İnsanoğlu noksanoğlu" desek de oldukça karmaşık bir mahluk!
Çok tabuları yıktığımı, nefsimi perişan ettiğimi sandığımda daha kuvvetlice çıkıp geliyordu önüme bu nefis denilen iç düşman! Hayatımın bu faslı nispeten kolaydı. Asıl zorluk, sonrasıydı, yani işin ucunda “Meseleyi biliyorum!” diye ortaya çıkıp nefsinin zebunu olmak da vardı. Atıp tutmanın ötesine ebedî saadete giden yolu bırakmamalıydım. Maksadım oydu. Sonu Cehennemde bitecek yolu ne yapacaktım? Zaten herkes her işi kolayca yapabilecek olsaydı, kimse kimseye muhtaç olmazdı. Bana göre hayat, mücadele içinde mücadeleydi. Ne kadar kuvvetli, ne kadar âlim olsaydım da yine de birilerine muhtaç olabiliyordum. Rabbim akıl, izan verdiği biz insanları böyle yaratmıştı. Haddimi de yerimi de bilmeliydim. Çok tabuları yıktığımı, nefsimi perişan ettiğimi sandığımda daha kuvvetlice çıkıp geliyordu önüme bu nefis denilen iç DÜŞMAN! Ondan emin olamıyordum. "Yeneriz, yaparız be! Niçin olmasın? Allahü teâlâ kerîmdir! Bilmediklerimizi öğretendir. Bu işin altından da biiznillah kalkarız!” desem de altında yine NEFSİN olduğunu görüyor, onun için de gevşek davranmıyordum.........
© Türkiye
visit website