Kâtibime setre de pantol ne güzel yaraşır!
* Kâtiplik, yani memuriyet, vaktiyle herkesin hayallerini süsleyen güzide bir meslekti. “Üsküdar’a gider iken” diye başlayan ve Kâtibim diye de bilinen şarkı bu hissiyatı terennüm eder. Bütün dünyaya yayılmış, adaptasyonları yapılmış, âdeta Türkiye’nin sembolü olmuştur… Bir halk şarkısı vardır ki, eskiden beri Türkiye’nin dışarıdaki sembolü olmuştur. Kâtibim diye bilinen bu türkü, âdeta bir millî marştır. Müsamerelerin, hatta çocuk temsillerinin başlıca temasıdır. Şarkıyı işitenler elde olmadan ahşap evlerin çevrelediği daracık sokaklara gider, elinde şemsiye feraceli hanımları, kaşının üstüne yıkılmış fesi ve elde bastonuyla şık giyimli İstanbul efendilerini hayal eder.
Setre de pantol
Kâtibimin eviSultan Mecid saltanatının son devirlerinde Kâtibim diye bilinen ve “Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur,/Kâtibimin setresi uzun eteği çamur” diye başlayan bir şarkı dillere düşmüştü. Devir setre ve pantol devridir. Kâtibin alameti de elbette bu yeni elbiselerdir. (Setre, dizlere kadar inen yakası ilikli koyu renk ceketin adıdır.) Üsküdar’da Ali Rıza Paşa’nın kızı veya zevcesi Ayşe Hanım, zevci vefat edince, mahallelerinde Kâtip namıyla tanınan Aziz Mahmud Bey’e âşık olur. O zamanki aşklar en fazla kafes arkasından cereyan eden bir görüşe istinat ettiğinden âdeta platonik gibidir. Selami Ali Efendi tekkesi şeyhinin oğlu Aziz Bey çok yakışıklı, hoşsohbet ve şık bir zattır. Düğünlerin, meclislerin aranılan kişisidir. Rugan pabuç giyer, fesini kaşının üstüne eğer. Ne çare ki üç defa evlenmiştir, halihazırda da evlidir. Ayşe Hanım aşkından yataklara düşer. Nihayet Aziz Bey ile evlenmeye nail olur. Aşk en azından bu safhada mesut biter. Ama Ayşe Hanım zevcinin nikâhında vefat eder. Kâtip Aziz Bey’in 17 numaradaki evinin bulunduğu Tekkeiçi Sokağının ismi 1970’lerin başında Katibim Aziz Bey diye değiştirilmiştir. Karşısındaki hazirede aile fertleri gömülüdür.
Kâtibimin mezarıErkek güzeli
Kâtibim Aziz Bey’in gelini Hikmet Hanım seneler evvel gazetelere verdiği röportajda, kayınpederini şöyle anlatıyor: “Aziz Bey bir erkek güzeliydi. İri siyah kirpiklerinin gölgelediği yeşil gözleri vardı. Hele elleri çok güzeldi, bir hanım eli gibiydi. İri yapılı, esmer, siyah saçlıydı. Üsküdar adliyesinde başkâtip olduğu zaman yoldan geçerken bütün genç kızlar kafeslerin ardından onu gözlermiş. Bu sebeple adı unutulmuş, Kâtibim diye anılmaya başlanmıştır. Ayşe Hanım, vaktiyle Rıza Paşa ile evliymiş. Rıza Paşa ölünce Aziz Bey ile evlenmiş. Aziz Bey 52 yaşında vefat etmiş, evlerinin........
© Türkiye
