Nihayet o gün geldi…
Evet, Türkiye’nin elli seneden beri beklediği gün geldi. Bölücü terör örgütü PKK, kendisini feshetti ve silah bıraktığını ilan etti. Buraya kadar meselenin teorik kısmı. Bundan sonrası ise sahadaki kısmı… Bütün yurtta sevinç ve bayram havası var… Nasıl olmasın ki, elli seneden beri kan döken, on binlerce vatandaşımızın hayatını söndüren bölücü terör örgütü, sonunda kendisini feshetti ve silah bıraktığını ilan etti. Geçtiğimiz sene ekim ayı başında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis’te DEM Partili vekillerle el sıkışmasından itibaren başlayan süreci, bazı çevreler ısrarlı biçimde şüpheyle karşıladı. İlk önce bunun yalnızca Sayın Bahçeli’nin bir inisiyatifi olduğu, AK Parti İktidarının bu konuda hemfikir olmadığı, hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu işten haberinin bile olmadığını söylediler. Hâlbuki, Erdoğan cenahından Bahçeli’yi destekleyen ve teyit eden mükerrer açıklamalar da gelmişti… Ancak şüpheci düşünenlerin devlet işlerine ve bizatihi devlet yönetimine pek fazla aşina olmadığını ortaya koydu. Hiç olmaz denilen şeyler, bir bir tahakkuk etti ve etmeye de devam edecek. Abdullah Öcalan’ın, keskin iddiaların aksine; hâlâ daha örgüt üzerinde etkili ve sözünün de geçerli olduğu, 5-7 Mayıs tarihlerinde toplanan Kongre ile ispatlandı. Bundan sonrası için de, yine Öcalan’ın yönlendirmesiyle, tarihî sürecin ilerlemesi bekleniyor. Bu arada, 5 Mayıs tarihinin daha önce Bahçeli tarafından telaffuz edildiğini de hatırlayalım. PKK’nın bu noktaya gelmesi, küresel konjonktür değişimi ve bölgesel ölçekte vuku bulan jeopolitik gelişmelerin sonucudur. Yani PKK için esasen deniz bitmiş idi… Türkiye’nin özellikle son on yılda, teröre karşı verdiği muazzam mücadele ve bunun sonunda yurt içinde örgütü eylem yapamaz hâle getirmesi, meselenin nirengi noktasıdır. Türkiye sadece yurt içinde değil, yurt dışında, komşu ülkelerde de amansız takiple PKK ve türevlerini hareket edemez hâle getirdi. Ülkemizin korunmasında, dillere destan fedakârlıkla mücadele eden kahraman........
© Türkiye
