Kurban kanı aksın, insan kanı değil…
Adı üstünde “Kurban Bayramı…” Kurban ve hac ibadetinin mevsimi. Müslümanların her iki ibadete yoğunlaşması, idrak edilen bayram günlerinin manevi tecellisidir. Ancak son yılarda ‘tatil yapmak’ daha çok öne çıkıyor! Önce can emniyeti ve selamet temennisinde bulunalım. İnşallah Kurban Bayramı münasebetiyle yola çıkan vatandaşlar, sağ salim menzillerine varıp geri dönerler… Niyazımız hep o dur ki, bu bayram günlerinde akan kan yalnızca kurban kanı olsun! Evet, dua ve temennimiz her daim bu yönde. Maalesef yıllar yılı İslâm âlemi, rahat ve huzur içinde Ramazan ve Kurban Bayramlarını yaşayamadı. Her devirde Müslümanların başını ağrıtan, canını acıtan, yüreğini yakan korkunç hadiseler zinciri hemen hiç kopmadı. Belki de şu fâni dünyada, Müslümanlar hesabına rahat ve huzur olmadığı gerçeğini kabullenemiyoruz!.. Mesela Filistin halkı, yüz küsur yıldan beri kendi topraklarında parya muamelesi görüyor! Ondan evvel de Balkan Muhacereti faciası var. Milyonlarca kişi canını kurtarmak için, ana vatana; Anadolu toraklarına, kaçıp sığınmaya çalışırken yollarda helak oldu… Güney Asya’da, İngiliz sömürgesinden sureta kurtulan Hint Müslümanları, devrin stratejik ve siyasi şartlarını yanlış okuyan liderler yüzünden, o gün bugündür başını kaldıramıyor. Bizler onların feryadını pek duymuyoruz veya duymazlıktan geliyoruz. Velakin Hindistan’da yaşayan Müslüman kardeşlerimiz hakikaten pek feci baskı ve zulümlere maruzdur. Hindu faşizminin Siyonist İsrail faşizminden geri kalır tarafı yok. Üstelik dünya, Hint Müslümanlarının içler acısı hâlini, Filistinlilerinki kadar da bilmiyor… Hâlihazırda Hindistan’da yaşayan üç yüz milyondan fazla Müslümanın resmî nüfus kayıtları, gerçek rakamından çok daha düşük gösterilmekte. Vatandaşlık hakkıyla ilgili yeni sinsi düzenlemelerle, yıllardır orada yaşayan kişileri sınır dışı etmek gibi hinlikler söz konusu… Her Kurban Bayramında, kurban olarak inek kestikleri için saldırıya uğrayan........
© Türkiye
