menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İki örgüt, iki strateji ve sonuç…

17 1
thursday

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, doğrudan kendi bekasına tehdit olarak yönelen FETÖ ve PKK’yla ilgili mücadele stratejilerinde, ciddi hata yaptığı için sonuçları da ağır oldu!.. Her iki örgüt on yıllar boyunca tahribat yaptı. FETÖ’nün başını çektiği ihanet kalkışmasının dokuzuncu yıl dönümü dolayısıyla, bir kere daha dönüp geriye baktık. CEMAAT kimliği ile ortaya çıkan veya kendisini öyle takdim eden bir şebekenin, zaman içinde nasıl “Paralel Devlet Yapılanmasına-PDY” dönüştüğünü hayretle hatırladık… Şu soru beyinleri hep kemirmiştir şüphesiz: “Nasıl oldu da devlet, on yıllar boyu bir terör örgütünü, ‘CEMAAT’ olarak değerlendirdi?" Hakikaten hayret verici bir durum!.. Türkiye gibi çok büyük hadiseler yaşamış bir devlet, gerçeklerden bu denli habersiz olabilir miydi? Belki de bu sorunun cevabını tam manasıyla öğrenemeyeceğiz. Ama devlet içinde bu sorunun cevabının hiç olmazsa, ne zamandan itibaren bilinmeye başladığını bilenlerin izahlarını da dinlemek isterdik… 1960’lı yıllardan itibaren devşirildiği anlaşılan, FETÖ elebaşının yetmişli yıllardan itibaren toplum içinde söylem ve eylemleriyle görünür olduğu, bazı dernekler üzerinden hayli faal olduğu ortada. Nitekim devletin emniyet makamları 1986 yılında, “CEMAAT” kisvesiyle ortalıkta fink atan bu güruhun, hiç de göründüğü gibi olmadığını, basbayağı tehlikeli bir örgüt olduğunu rapora bağlamış… Dikkat buyurun 1986… Ondan tam 20 sene sonra da, 2004 yılında Millî Güvenlik Kurulu Toplantısında, bu örgütün devletin güvenlik ve bekası için çok tehlikeli olduğu tespit edilmiş. Ve mücadele edilmesi hususu hükûmete tavsiye edilmiş. Geçen 20 sene zarfında bu örgüt........

© Türkiye