menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çocuklarımız, eğitim ve yapay zekâ

15 1
08.06.2025

Prof. Dr. M. Burak Gönültaş S. Cumhuriyet Üniversitesi, Suçla Mücadele Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yapay zekâ uygulamaları (YZU), eğitimin akademik ilerletme fonksiyonunu tamamen eline alıp öğretmenin öğretme fonksiyonunu bitirirken, sosyalleştirme fonksiyonunu da işlemez hâle getirebilir. Bu sebeple hızla gelen bu değişime karşı durmak yerine aşama aşama öğretim faaliyetini YZU’ya bırakıp, öğretmen aktörünü “sosyalizasyon” tarafına almak lazım. Hepimizin selameti öncelikle çocuklarımızı, yapay zekâ ile değişen topluma “zarar görmeyecekleri” şekilde adapte etmeye çalışmaktan geçiyor. Çocuklara sağlıklı şekilde sosyalize olabilecekleri ortamlar oluşturmalıdır. Çocuklarımızın sağlıklı bir fert olabilmesinin temel alt yapısının sosyalizasyon süreçleriyle alakalı olduğunu hep anlatmaya çalışıyoruz. Sosyalleşme, ferdin birtakım psikososyal kabiliyetler kazanarak hayat hazırlanma sürecidir. Sosyal alana hazırlanma ve adapte olma; toplumun koyduğu kuralları, değerleri, normları, sosyal rolleri, sosyal kurumları vs. öğrenme, benimseme ve tatbik etme süreci sonrasında gerçekleşir. Bunlar benlik gelişimi ile sağlanır ve sağlıklı bir benlik gelişimi sonucunda fert, istekleri ile toplumun kuralları arasında denge kurmayı öğrenir. Sosyalleşme unsurlarının başında ise aile, okul, akrabalık-komşuluk, arkadaşlık ve sosyal medya gelmektedir. Sosyalleşme sürecinde fert, biyopsikososyal olarak yeterli bir hâle gelir ki bu yeterlilik ferdin ihtiyaçlarını tanımlayabilmesine ve hangi münasip kaynaktan bunu karşılayabileceğine yardımcı olarak “münasebet edebilme” ehliyetini kazandırır. Böylece sosyal olarak “uyumlu” biri hâlini alır ve nerede, nasıl, ne şekilde hareket edeceğini bilir. Hâliyle kabul edilir, sevilir ve insanlara faydalı biri olur. Bu sebeple sosyalleşmenin sağlıklı şekilde gerçekleşmesi elzemdir; özellikle güçlü bir kimlik kazanmak adına… Sosyalleştiriciler ferde o toplumun kurallarını, değerlerini, normlarını, tutumlarını, beklentilerini, kaygılarını vs. gibi birçok karakteristik unsurlarını öğretir ve benimsetirler. Bu araçlar ferdin, toplumun sosyal yapı (din, ekonomi, aile, eğitim vs. gibi) unsurlarını tanımasını, ihtiyaçlarını gidermesini, topluma uyumlu hâle gelmesini ve toplumun ondan, onun da toplumdan faydalanabilmesini sağlarlar. Bu safha sonucunda fert inkişaf eder. Bu sebeple bilişsel gelişim açısından da sosyalleştiriciler önemlidir. Bunun en başında ise eğitim süreçleri gelmektedir.

HIZLI DÖNÜŞÜM VE SOSYALLEŞME PROBLEMLERİ

Ancak hızlı sosyal değişimler, toplumun sosyalize etme kabiliyetini bozmaktadır. Özellikle son dönemde bunu tetikleyen gelişmeler: Modern topluma doğru dönüşüm, göçler ve sosyoekonomik problemler, pandemi ve sosyal medyanın yaygınlaşması, ailevi bozulmalar ve boşanmalar, eğitimin aşırı formelleşmesi, edebe adaba aykırı şiddet odaklı yayınlar ve medya programları, fanatizm vs… Bu değişimler, toplumun kural, norm ve değer üretme ve uygulama kabiliyetini engellerken; diğer yandan aile, eğitim, din, akrabalık ilişkileri, arkadaşlık vs. gibi psikososyal kurumların fonksiyonelliğini de bozar. Bu durumda fert toplumun kural ve normlarını anlayamadığı-öğrenemediği gibi, bunları benimsemekte ve uygulamakta ise zorlanmaktadır. Ne uygulatan işin farkındadır ne uygulayan… Hatta uygulatan (ebeveyn, bakıcı, eğitici gibi), uygulatmak ve benimsetmek için şiddete başvurabilir ki bir de karşımıza “çocuk istismarı” çıkacaktır. İşte........

© Türkiye