Sırrı Süreyya Önder’in vefatının düşündürdükleri
Sevilen ve sayılan bir şahsiyet olan Sırrı Süreyya Önder bütün çabalara rağmen kurtarılamadı ve vefat etti. Sevenlerinin ve yakınlarının başı sağ olsun. Önder'in vefatı ister istemez bazı temel insani gerçekleri hatırlamamıza vesile oldu. Önder toplumda mülayim, şakacı bir insan olarak tanındı. Kuşku yok ki bu noktaya yıllar içinde geldi. Başlangıçta çok daha radikal ve keskin bir insandı. Ancak, bir taraftan yaşadığı nispeten zorlu hayat tecrübeleri diğer taraftan bilhassa yıllardır sağlık sorunlarıyla uğraşması onu yumuşattı ve gençliğinde olduğundan daha farklı ve mutedil hâle getirdi Bu çoğu insanın başına gelen bir durum. Yaşlandıkça ve hayat tecrübeleri arttıkça insanların daha makul ve mülayim olması beklenir. Bunun istisnaları da yok değildir elbette. Özellikle eski sosyalist gruplardan arta kalan ve yaşı bugün 60'larda olan radikallerin zaman zaman yaptıkları toplantılardan ve attıkları nutuklardan haberdar olmaktayız. Bu durum ne kadar talihsizlikse Önder'in durumunun da aynı ölçüde talihlilik olduğunu söyleyebiliriz. Aksi takdirde hastanedeyken kendisine ve cenazesinde böyle ilgi gösterilmez ve yalnızlık içinde öbür dünyaya giderdi. Önder terörsüz Türkiye sürecinde önemli bir aktördü. Hem İmralı'ya ziyaretler gerçekleştiren ekibin demirbaşıydı hem de........
© Türkiye
