İSMAİL SELEN SUİKASTI
İsmail Selen, Necip Torumtay’la ters düşerek 1988 yılında kendi isteği ile emekli olduktan sonra Ankara’ya yerleşmiş… Aydınlıkevler semtinde İrfan Baştuğ Caddesi 69/B de İsel Turizm ve Ticaret Limited Şirketi isimli bir şirket kurup, Renault Bayiliği alarak, otomobil satmaya başlamıştı… Bir ara siyasete de girmiş; 18. Dönem Kayseri Milletvekili Servet Hacıpaşaoğlu’nun ANAP’tan istifa ederek kurduğu Demokratik Mücadele Partisi (DEMP) isimli hülle partisinin kurucuları arasında yer almış ve fakat Parti kısa süre sonra kendini feshedip DYP’ye katılınca, Akın Gönen gibi kurucularla birlikte o da DYP’ye iltihak etmişti.
Ekonomik durumu çok iyiydi; bir taraftan emekli maaşı alıyor, diğer taraftan da otomobil ticaretinden bir hayli para kazanıyordu… İlhan Hanımla evliydi… Mutlu bir evliği ve bu evliliğin meyvesi olan Nilgün ve Tülay isimli iki kızı vardı.
İsmail Selen’in rahatı iyiydi, ama huzuru yoktu… Silâhlı saldırıya uğrama ihtimali huzurunu kaçırıyordu! Nitekim on gün önce yetkililere müracaat ederek; “Şüpheli şahıslar tarafından takip ediliyorum. Beni vuracaklar!” demiş… Bunun üzerine kendisine; mevcut asker bir yakın korumaya ilave olarak, bir de polis olan uzak koruma görevlisi tahsis edilmişti… Ancak bu koruma görevlisi, yalnızca ev koruması yapıyordu… İsmail Selen’in tabii ki bundan haberi yoktu!
***
İsmail Selen, 1931 yılında Bolu’da doğmuş… İlk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra 1952 yılında Kara Harp Okuluna girmiş… 1954 yılında burayı bitirdikten sonra Teğmen rütbesi ile Jandarma Genel Komutanlığı saflarına katılmış; 1959 ila 1967 yılları arasında Şenyurt, Araklı, Karaman ve İstanbul’da çeşitli Jandarma birliklerinde görevler yapmış… Ve 1967 yılında Kara Harp Akademisine girmişti.
İsmail Selen, Akademiyi bitirdikten sonra 1970’de Gaziantep 23. Seyyar Jandarma Tugayı Harekât Eğitim Şube Müdürlüğü’ne atanmış, 1973 yılında ise Albaylığa terfi etmiş ve çeşitli yurtdışı görevlerinde bulunmuştu.
1980 yılında Tuğgeneralliğe terfi eden İsmail SELEN, Mardin 22. Seyyar Jandarma Komutanlığı’na, 1981’de de Van 21. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı’na tayin edilmiş, buralarda başarılı görevler yapmıştı.
1984’te Tümgeneralliğe terfi etmiş ve 1985’te Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanlığı’na getirilmişti… 1988 yılında Korgeneralliğe tefi eden İsmail SELEN, 30 Mart 1989’da Olağanüstü Hal Bölge Valiliği Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı’nı Korgeneral Hulusi Sayın’dan devralmıştı… Ancak bir teftiş sırasında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay’la ters düştüğü için Jandarma Teftiş Kurulu Başkanlığı’na tayin edilince, 15 Temmuz 1989 tarihinde kendi isteği ile emekliliğe ayrılmıştı.
İsmail Selen, Güneydoğu’daki bölücü terör olaylarının, bölgeye iyi eğitilmiş, bölgenin şartlarını bilen ve bölgede yeterli süre görev yapabilecek insanlar gönderilmek suretiyle önlenebileceğine inanıyordu.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yıllarca görev yapmış olan İsmail Selen, Haftalık Nokta Dergisi’nde Ahmet Taner Kışlalı’nın suallerini cevaplandırırken şu değerlendirmeyi yapmıştı:
“Hataların başında hastalığı iyi teşhis edemememiz ve hastalığa uygun tedbir alamamamız geliyor. Eğer gerillaya karşı muntazam ordu ile başarılı olunsaydı, SSCB Afganistan’dan, ABD de Vietnam’dan başarısız olarak geri dönmezdi. Karşımızda söylendiği gibi ‘iki buçuk çapulcu’ yok. Bir gerilla faaliyeti var.”
İsmail Selen, teröre karşı uygulanacak mücadele yöntemiyle ilgili görüşlerini ise şöyle anlatmıştı:
“Teröriste aynı taktik, başka bir ifadeyle silâha aynı silâhla mukabele edilmesi lâzım. Yalnız Silahlı Kuvvetlerle, zabıta tedbirleriyle bu olayın önüne geçilemeyeceği açıktır. Üstelik alınacak tedbirlerde de geç kaldık gibi geliyor, bana. Cumhuriyetin ilânından bugüne kadar, bunlarda milliyetçilik fikrinin doğmasını kolaylaştıracak, hoş görecek bir davranış içine girdik.”
“ Milliyetçilik fikri bir kere doğduktan sonra, bunu söndürebilecek bir ülke var mıdır acaba? Cumhuriyetin ilânından bugüne kadar, o bölgedeki anneye Türkçe öğretmemişiz, 1950’li yıllarda bölgede Türkçe fazla konuşuluyordu, bugün hemen hemen konuşulamaz duruma geldi.”
İsmail Selen, bölgede devletin güçlü olmamasını da şu sebeplere bağlıyordu:
“Orada bizim devlet yönetimimizde devamlılık yok. Kaymakamını, savcısını, hâkimini, jandarma komutanını, emniyet amirini, diğer Silahlı Kuvvetler mensuplarını iki seneliğine gönderiyoruz. Zaten giderlerken de büyük çoğunluğu orayı sürgün yeri olarak kabul........
© Turkish Forum
