CHP ve BOP – Barrack Komisyonu ( “ Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”) : Atatürk’ün Partisi mi, Emperyalizmin Aracısı mı?
Atatürkçülüğün Kökleri ve Günümüzün Sınavı
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, bağımsızlık ve milli egemenlik ilkelerini devletin temel taşı olarak belirlemiştir. Atatürkçülük, yalnızca bir ideoloji değil, aynı zamanda Türkiye’nin çağdaşlaşma, özgürleşme ve tam bağımsızlık mücadelesidir. CHP, Atatürk’ün partisi olarak, bu ilkeleri yaşatmakla yükümlüdür. Ancak son yıllarda yaşanan gelişmeler, CHP’nin bu misyondan giderek uzaklaştığını ve hatta milli çıkarlarla örtüşmeyen küresel projelerin içinde yer aldığını göstermektedir.
Mecliste kurulan ve “Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” adı altında faaliyet gösteren BOP-Barrack Komisyonu, ABD yapımı ve Türkiye’yi Büyük Ortadoğu Projesi haritasına entegre etmeyi amaçlayan bir yapıdır. CHP’nin bu komisyondaki aktif rolü ve desteklediği anayasa değişikliği girişimleri, partinin ideolojik kimliğinde radikal bir değişim olduğunu gözler önüne sermektedir.
Büyük Ortadoğu Projesi, 2000’li yılların başında ABD tarafından şekillendirilen, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde siyasi haritaların yeniden çizilmesini amaçlayan kapsamlı bir stratejidir. Proje, bölgesel güç dengelerini değiştirmek, enerji kaynakları üzerindeki kontrolü artırmak ve jeopolitik avantaj sağlamak hedefindedir. Türkiye ise, bu projenin önemli hedef ülkelerinden biri olarak görülmektedir.
BOP’un Türkiye’ye yansımaları, özellikle sınır güvenliği, etnik ayrışmalar ve siyasi reformlar alanında somutlaşmaktadır. BOP’un siyasi ayağı olarak görülen “Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”, Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde oluşturulmuş ve ABD’nin desteklediği demokratikleşme söylemiyle BOP için bölgede parçalı devletçikleri teşvik eden bir mekanizma olarak işlev görmektedir.
CHP’nin BOP Komisyonu’ndaki konumu, parti siyasetinde belirgin bir dönüşümün göstergesidir. Komisyonun amacı ve faaliyetleri, Türkiye’nin anayasal yapısını, üniter devlet yapısını ve egemenlik haklarını dönüştürmeyi hedeflemektedir. Bu hedefler, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel devlet felsefesi ve Atatürk’ün tam bağımsızlık ilkesine açıkça aykırıdır.
Parti, BOP-Barrack Komisyonu’nun sunduğu anayasa değişikliği önerilerine destek vermiştir. Örneğin, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, azınlık haklarının genişletilmesi gibi söylemler, yüzeyde demokratik görünse de, siyasi bütünlüğü zedeleyen ve dış müdahalelere kapı aralayan içeriklere sahiptir. Bugünkü CHP’nin bu süreçteki rolü, yalnızca bir destekçi değil, aynı zamanda bu politikaların aktif savunucusu olduğunun göstergesidir.
Atatürk, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” derken, milli egemenliğin bölünmezliğine vurgu yapmıştır. CHP ise bugün bu ilkeyi görmezden gelerek, “küresel demokrasi” ve “bölgesel işbirliği” söylemleriyle Türkiye’nin egemenlik haklarını tartışmaya açmaktadır. Bu durum, Atatürk’ün mirasına doğrudan bir ihanettir.
Ayrıca, Atatürkçülüğün asli........
© Turkish Forum
