“Tanrılar, Tüccarlar ve Aklını Teslim Edenler”
Gökten İndirilen Faturalar
İnsanlık gökyüzüne baktığında yıldızları görmedi; patronu aradı.
Çünkü bir türlü kendi aklına güvenemedi.
“Birileri bizi yaratmış olmalı,” dedi, “yoksa niye bu kadar dertliyiz?”
O günden sonra her dert, bir dinin doğum sancısı oldu.
Kimi tanrıyı dağda buldu, kimi çöldeki kumda, kimi gökten düşen taşta.
Ama ortak nokta hep aynıydı: Tanrı konuşmazdı, ama konuşanlar çok olurdu.
İlk peygamber mi konuştu, yoksa ilk sahtekar mı? Bilemeyiz.
Ama kesin olan şu ki, konuşan kimse, o andan itibaren insanlığın üstüne çıktı.
“Ben gökle görüştüm,” dedi.
İnsanlar da saf saf “bizim bağlantı kötü, sen bizim yerimize konuş” dediler.
Ve işte ilk ruhsal aracılık hizmeti böyle başladı.
Bugünkü adıyla: “Tanrılarla İletişim ve Korku Yönetimi Limited Şirketi.”
Korkunun Mükemmel Pazarlama Stratejisi
Hiçbir ürün, “cehennem” kadar iyi satmadı bu dünyada.
Çünkü müşteri kitlesi herkesti.
Zengini korktu, fakiri korktu, akıllısı da, cahili de…
Herkes “ya varsa” ihtimaline yatırım yaptı.
Tarihin en eski sigorta poliçesi budur: “İnanan kurtulur.”
Ama kimse sormadı: “Kurtulacağımız yer, sizce niye bu kadar tehlikeli?”
Güç sahipleri bu korkuyu keşfettiği anda, cennetin kapısına turnike taktı.
“İman kartınızı okutmadan geçemezsiniz.”
Ve insanlar, göğe değil, kapıdaki görevliye inanır oldu.
Kimlik kontrolü yapan o görevli, yüzyıllar boyunca din adamı, sultan, rahip, şeyh, vaiz kılığına girdi.
Kimi sakalını kutsal saydı, kimi bastonunu mucize sandı.
Ama değişmeyen bir şey vardı: Aklın dışarıda bırakılması zorunluydu.
Aklını Teslim Edenler Kulübü
Bir zamanlar “düşünmek” cesaret isterdi, şimdi “düşünmemek” meziyet........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d