menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nuri Güzel Hoca’nın üzerimizde Bıraktığı Bilimsel Mirası ve Akademik Etkisi

10 0
02.10.2025

Nuri Güzel Hoca’nın üzerimizde Bıraktığı Bilimsel Mirası ve Akademik Etkisi. Çukurova Üniversitesi Toprak Bilimi Geleneğine Dair Bir Tanıklık

Üniversite Araştırma Görevlisi olarak yanda göreve başladığım Prof Dr. Nuri Güzel hocamız 27 Ağustos 2025 tarihinde vefat etti. Yaşadıklarım ve ban katıkları akademik kültürün ve mirasın işlenmesi bakımında önemlidir.

Akademik dünyada, bilgi üretimi ve öğretimi yapan bilim insanlarının emeklilikleri sonrasında ve vefatlarında düzenlenen törenlerle bilimsel çalışmaları, ürettikleri bilgi, emekleri, öğretileri ve yetiştirdikleri insanlara katkıları önemsenmektedir. İnsanın bilgiye verdiği önemin eskiden beri fark edilmiş olduğu; “Bilim Çin’de de olsa git, bul ve öğren”, “Bana bir kelime öğretenin kırk yıl kölesi olurum” ve “İlim ilim bilmektir; ilim kendin bilmektir; sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır” gibi özlü ifadelerle dile getirildiği görülmektedir. Bu bağlamda her bilim insanının vefatında gelenekselleşen anma etkinliklerinde kişinin bilimsel eserleri ve yetiştirdiği insan gücü gündeme getirilmektedir.

Genç bir üniversite olan Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin en gözde olduğu 1981–1985 yılları arasında öğrencilik yaptım. O dönemde, farklı ülkelerde doktora eğitimi almış, enerjileri yüksek bilim insanları ve yöneticilerin yarattığı ortamla bilimsel ve sosyal olarak güçlü bir sinerji oluşmuştu. Toprak Bölümü hocaları, üniversitenin en seçkin şahsiyetleri olarak anılmaktaydı. Her biri kendi alanında çok yönlü ve yetkin kişilerdi. Öğrenciler ve çevre üzerinde öyle bir etki yaratmış olmalılar ki kayıt yaptırmaya geldiğimizde bölüm tercihi formunu doldururken herkes “Toprak Bölümü” diyordu. Nuri Güzel Hoca ile üçüncü sınıfta aldığımız “Toprak Verimliliği ve Gübreleme” dersinde tanıştık. Dekan yardımcılığı yapmış, disiplinli ve “sert” imajlı bir hoca olarak biliniyordu. Derste Tisdale ve arkadaşlar tarafından yazılan Soil Fertility and Fertilizers “Toprak Verimliliği ve Gübreleme” çeviri kitabından güncel konuları işlemekteydi. O dönemde çeviriler kelime kelime kurşun kalemle kâğıtlara yazılır, sonra sekreterlerce daktilo edilirdi. Kitap gerçekten çok kapsamlıydı. Ders kitabının tarım tarihine ilişkin ilk bölümü beni en çok etkileyendi. Tarım tarihine olan ilgim ve genel tarih bilgim arttıkça mesleğime ilgim de güçlendi. Çok sonraları, özellikle doktora sonrasında ilk derse girdiğimde, öğrencilerde gözlemlediğim başlıca eksiklik tarımı tanımlayamamaları ve geçmişe dair çok az şey bilmeleriydi. Tarım Tarihi dersinin önemini sıkça vurguladık; yüksek lisans hocamız ve çoğumuzun idolü Prof. Aytekin Berkman ile bunu zaman zaman tartıştık. Tarım Ekonomisi bölümlerinde böyle bir dersin olduğunu öğrendik. Aytekin Hoca YÖK’te görevliyken “Tarım Tarihi ve Deontoloji” dersinin Tarım-Orman Konseyi’nde zorunlu ders olarak kabul edilmesini sağlayarak önemli bir katkıda bulundu.

Derslerine Hazırlanarak Gelir,........

© Turkish Forum