menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hindistan-Pakistan Savaşlarının Küresel Anlamı

9 0
29.05.2025

Hindistan-Pakistan Savaşlarının Küresel Anlamı

İngilizler, Hindistan coğrafyasından çekilirken çatışmaları sürekli kılacak bir siyasi harita oluşturmuş ve saatli bombalar yerleştirmiştir. Tarih boyunca alt kıta olarak da adlandırılan Himalayaların güneyindeki coğrafyada sadece Türkler modern anlamda devlet kurmuş, asırlarca bölgeyi barış ve huzur içinde yönetmiştir. Türkistan, Andican doğumlu Babür Şâh’ın Hint kıtasında kurduğu devletten günümüze ulaşan mimarî eserler dahi bu dönemdeki refah ve istikrarın şâhididir. Diğer İslam ülkelerinde olduğu gibi Babürlüler döneminde de halkın dinine ve diline müdahale edilmemiştir.

Pakistan’dan okyanusa akan Indus nehrinin doğusunda yaşayanlara, coğrafi kimlik anlamında Hindu adı verildiği halde İngiliz sömürgeciliği döneminde Brahman vb. isimlerle bilinen topluluklar Oryantalist kaynaklarca Hindu olarak adlandırılmıştır. Kıta adıyla Brahmanlar özdeşleştirilmiş, günümüze kadar uzanan çatışmaların temeline önemli bir harç konmuştur. Sömürge öncesinde Brahmanlar yanında Budistler, Sihler ve diğerleri kendi inançlarında ve mabetlerinde serbest bırakılmıştır. Bununla beraber Müslüman nüfusu hızla artmıştır. Bağımsızlık aşamasında bu coğrafyada Müslümanlar şehirlerde ve liman bölgelerinde olduğu gibi sanayide, ticarette ve idarede çoğunluğu oluşturmaktaydı.

Diğer sömürgecilerde olduğu gibi İngilizler de Asya ve Afrika’daki sömürgelerinde yerli halkın putlara, timsaha, ineğe tapma gibi ilkel inançlarını özellikle desteklemiş, bu sapıklıkların güçlenerek sürmesi için maymunlar tapınağı, ziyaret edip yüzünü yalatanların hacı olduğuna inanılan mermer sütunlardan fare mabetleri inşa etmiştir. Brahmanların ineği kutsallaştırması, böylece eti helal kabul edilen Müslümanlarla çatışma zemini hazırlanması da bir İngiliz projesidir. Halen Dugin, Kuzey Kutup bölgesindeki Eskimoların modern eğitimle tanışıp ABD ajanları haline gelmesini önlemek için ilkel inanç ve adetlerini yaşatmalarını, bir devlet politikası olarak önermektedir. Buna karşın yine hemen bütün sömürgelerde olduğu gibi Müslümanların itikat ve ibadetlerini hedef alan saldırılar Hint kıtasında da uygulamıştır. Bu kapsamda “halkın dini” inşası safsatasıyla, İslam ile Brahman, Hristiyan ve diğer inançları birleştirme görüntüsü altında Müslümanları hedef alan projeler hayata geçirilmiştir. Bu süreçte nice sahte din adamları yetiştirilmiştir.

İngilizlerin İslam’ı yok etme projesine karşın İmam-ı Rabbânî (1564-1624) hazretleri, yazdığı........

© Turkish Forum