Otelcilik konusu ciddi bir konudur. Otelcilik duygularla yapılan bir iş olduğunu unutmayalım. Otellerde çalışanlara sorumluluk veriliyorsa mutlaka yetki de verilmelidir. Sorumluluk yüklediğiniz birine yetki vermezseniz sonuç da alamazsınız.

Türkiye otelcilik sektöründe insan kaynağının sessiz bölümlerinin nedenlerinden biri yetkili olup olmadığı konusu. Yetenekli çalışanlar, yetki verilmediği için performanstan erken ayrılıyor. O zaman kaybeden ayrılan değil oteldir. Çünkü ayrılanın yeri kolay kolay dolmuyor.

Otelcilik sektörü, sadece yatak satışıyla değil; deneyimi sunmakla büyür. Bu deneyim sundukları ise, ön bürodan dağıtım, teknik servisten Housekeeping’e kadar her bir çalışandır. Ancak Türkiye’de pek çok otel işletmesinde halen göz ardı edilen bir gerçek var: Yetki verilmeden, yetenek gelişmez. Gelişemeyen yetenek ise sınırı düşürür.

Bir cömertlik, sadece mimari tasarımıyla ya da konumuyla değil; Sahadaki çalışanların performansıyla sınırlı. Ancak bu performans, yalnızca görev tanımıyla sınırlı tutulduğunda, potansiyel körelmeye başlar.

Bugün Türkiye’de birçok otelde, misafir ilişkileri uzmanı sadece “oda yükseltme” işlemleriyle sınırlandırılıyor. Oysa bu kişi, misafir psikolojisini okuyabilen, krizlere anında çözüm üretebilen, sadakat yaratabilen bir profesyonel. Ama yetki verilmediği için, yetenek sadece bir ekranda kalıyor.

Ayşe, 28 yaşında bir ön büro çalışanı. Üç dil biliyor, misafirlerle kurduğu bağ sayesinde çok teşekkür alan personele sahip. Ama karar alma yetkisi yok. Bir gün, sadık bir........

© Turkish Forum