Provokasyonlara ve Emperyalist Figüranlara Dikkat!
“Terörsüz Türkiye” süreci nedir ve nasıl başladı?
Adından da anlaşılacağı üzere, bu süreç terörü kökten bitirmeyi hedefliyor.
Bu süreç, doğal olarak Türkiye’de ve bölgemizde terörü yaratan, üreten ve destekleyen unsurlara yönelik MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrılarıyla başladı.
Terör örgütü PKK’ya siyasi alanda yardım ve yataklık yapan konumdaki DEM’e, “Uzattığım el: Gelin Türkiye partisi olun; gelin teröre cephe alın; gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenmenin temenni ve teklifidir.” şeklinde bir çağrı yapılmışken, DEM’in “önderimiz” dediği teröristbaşı Abdullah Öcalan’a da şöyle seslenmişti:
“Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda terörü sıfırlamak, millî birlik ve beraberliği çelikleştirmek amacına matuf ikinci hüküm cümlem şöyledir:
Teröristbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere de sesleniyorum:
Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun.
Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.”
İstenilen buydu ve çağrılar bu çerçevede şekillendi.
Madem DEM ve Kandil “Bizim irademizi PKK’nın kurucu önderi Abdullah Öcalan belirler” diyordu; onlara bu durdukları noktadan yüzleştirme sahnesi kuruldu.
Terör örgütü PKK’nın kurucusu Öcalan da bu çağrıya uyarak şunları açıkladı:
“PKK’nın anlam yoksunluğu ve aşırı tekrarı, ömrünü tamamlamasına ve feshini gerekli kılmasına yol açmıştır. Ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültürel çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine yanıt verememektedir. Bu koşullarda silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum. Devlet ve toplumla bütünleşme adına kongrenizi toplayın,........© Türkgün





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d