Ankara’da yaşayan herkesin bildiği bir gerçek var: Şehirde adeta ödüllendirilmiş bir tembellik hüküm sürüyor. Ankara’ya çakılmış tek bir çivi yok. Şehrin temel meseleleri büyüyor, çığ gibi üzerimize geliyor.

Buna rağmen, bu başarısızlığın sorumlusu ikinci kez yüksek oy oranıyla yeniden seçildi. İlk döneminde en azından ortada bedenen görünüyordu; ikinci dönem için buna gerek duymuyor. Nasıl olsa hiçbir şey yapmadan seçimden ödülünü aldı.

Geçtiğimiz günlerde ise bir operasyon yapıldı ve Mansur Yavaş’ı nihayet ortada görebildik. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik bu operasyonda, MASAK, Sayıştay ve bilirkişi raporlarına göre yalnızca 32 konser üzerinden idarenin tam 154 milyon 453 bin 221 lira zarara uğratıldığı tespit edildi.

Soruşturma kapsamında, aralarında belediyenin eski Kültür ve Sosyal İşler Müdürü’nün de bulunduğu 13 kişi hakkında “görevi kötüye kullanma” ve “ihaleye fesat karıştırma” suçlamalarıyla gözaltı kararı verildi.

Konserlerde harcanan paralara bakıldığında, Ankara’da belediyecilik anlayışının “Vur patlasın, çal oynasın” modeline dönüştüğü açıkça görülüyor. ABB’deki ilişkiler ağını yakından bilen herkes, bu konser yolsuzluğunun sadece buzdağının görünen yüzü olduğunda hemfikir. Çünkü Mansur Yavaş, kendi başkanı olduğu belediyede hiçbir yere hâkim değil. Ankara Büyükşehir Belediyesi, belli çevreler için adeta bir rant kapısına dönüşmüş durumda.

Eskiden bazı belediye başkanları için “Çalıyor ama çalışıyor” denirdi. Şimdi ise Ankara Büyükşehir Belediyesi yönetimini tarif eden tek cümle var: “Hem çalıyor, hem de çalışmıyor.”

Ankara’da her gün yüz binlerce insanı çileden çıkaran trafik sorunu çözümsüz bırakılmış durumda. Mansur Yavaş, 2019 yerel seçimleri öncesinde tam 58 kilometre yeni metro hattı yapacağı sözünü vermişti. Ancak aradan geçen yıllara rağmen, bırakın 58 kilometreyi, bir metre metro dahi yapılamadı.

Şehir trafiğiyle ilgili en temel mesele sorulduğunda ise Mansur Yavaş hafızalara kazınan şu cevabı vermişti:
“Fazla yol........

© Türkgün