Birinci vazifen fiyaskosu ve Dervişoğlu’nun edepsizlikleri
“Birinci vazifeniz”, önce 2019 yerel seçimleri öncesinde ‘Kürdistan’da biz kazanacağız, Batı’da AK Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz’ sözleriyle meydan okuyan ‘Önderimiz Apo’ diyen HDP ile yerel seçim ittifakı yapmak değil miydi?
Her daim ‘Önderimiz Apo’ sloganıyla hareket eden HDP; Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Hatay, Bursa gibi birçok şehirde kendi adaylarını çıkarmayarak sizinle birlikte CHP’nin belediye başkan adaylarını destekledi. Seçimi kazanan CHP’li belediye başkanları, ‘Bu seçim başarısı aynı zamanda HDP’nin zaferidir’ diyerek adeta birbirleriyle yarışarak HDP’ye teşekkürlerini sundu.
Sen ise sicilinde terörle mücadeleye karşı çıkmış, ‘HDP’nin gücüne güç katmaya geldim’ diyen ve HDP’nin ‘Profilimize İzmir’de en uygun isim’ olarak gördüğü Tunç Soyer ile selfie çekecek kadar yakın bir ilişki kurarken, diğer yandan HDP’nin aday çıkarmayarak desteklediği Ekrem’e, Mansur’a, Zeydan’a, Muhittin’e, Vahap’a ahenkle kuyruk sallamayı ihmal etmedin. O seçimlerde Kandil’den sizin ittifakınıza destek açıklaması yapmayan tek bir terör elebaşı kalmış mıydı?
PKK’nın tüm unsurları, terörle mücadeledeki başarının kendilerine büyük darbe vurduğunu bildikleri için ‘AKP-MHP faşist iktidarını yıkacağız’ diyordu; başka da bir şey demiyordu. Sizin de o günlerde ilikleriniz gevşemiyor muydu?
“İkinci vazifeniz” ise CHP-HDP ittifakındaki uyumu sürdürmek için, Türk devletinin Suriye’de ABD ve İsrail’in taşeronu olarak kullandığı PKK’nın uzantısı YPG’ye yönelik gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Operasyonu’na karşı çıkmak olmadı mı?
‘Tek adam rejimini kalıcı kılmaktan başka hiçbir amaca hizmet etmeyecek ve beka sorunu yaratabilecek Afrin savaş senaryolarına İYİ Parti tamamen karşıdır’ diyerek, CHP-HDP çizgisinde Türk Ordusu’nun başarılı terörle mücadele misyonunu eleştirmediniz mi?
‘Üçüncü vazifeniz’ ise, HDP (Yeşil Sol) ile bu kez Cumhurbaşkanı seçiminde ittifak yapmak olmadı mı?
Sizin desteklediğiniz Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de HDP’li yetkililerle gerçekleştirdiği ve onların, ‘Bugün Sayın Başkanı burada ağırlamamızın amacı, Kürt sorununun demokratik çözümüne olan bağlılığımızı ve bu sorunun TBMM çatısı altında çözülmesi gerektiğine inancımızı göstermektir. Bu nedenle Sayın Başkanı ve heyetini parlamentoda ağırlamak istedik’ şeklinde tarif ettiği ittifak görüşmesini yapmadı mı?
Ondan sonra HDP, “Bir oy Yeşil Sol’a, bir Kemal Kılıçdaroğlu’na” sloganını kullandığı mitinglere başlamadı mı?
Kameralar önünde, bir muhabir sana ve diğer ittifak yöneticilerine “PKK/Kandil/Yeşil Sol bileşenleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldı. Bu gelişmeye ne diyorsunuz?” diye sorduğunda, “Dağılın beyler” diyerek kaçan sen değil miydin?
Cumhurbaşkanı adanız Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP’lilerin doldurduğu Van mitinginde “Dişe diş, kana kan. Seninleyiz Öcalan” sloganları atılmadı mı?
“Kandil’deki tüm terör elebaşları ve dünyanın dört bir yanındaki PKK’lı sözde yetkililer, içinde bulunduğunuz ittifaka........
© Türkgün
