menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yeşil vatanımız yanmasın!

9 1
14.07.2025

Her yaz mevsimi geldiğinde içimizde bir burukluk, yüreğimizde bir korku beliriyor. Güneşin ısıttığı topraklarda yeşeren umutlar, bir kıvılcımla küle dönüyor. Gün geçmiyor ki bir yerlerden orman yangını haberi almayalım. Ekranlara düşen görüntüler; dumanla kaplanmış dağlar, alev alev yanan çam ormanları, can havliyle kaçan hayvanlar... Hepsi içimizi yakıyor.

Orman denilince çoğumuzun aklına yalnızca ağaçlar geliyor. Oysa orman; milyonlarca canlının yuvası, iklimin düzenleyicisi, suyun kaynağı, toprağın bekçisidir. Kısacası, orman bizim geleceğimizdir. Ancak son yıllarda bu yeşil vatan, her yaz mevsiminde aynı kabusa uyanıyor: Orman yangınları.

Yangının Anatomisi

Orman yangını; ormanlık alanlarda bulunan kuru yaprak, dal ve odun gibi yanıcı maddelerin tutuşturulmasıyla başlayan ve hızla yayılan büyük felaketlerden biridir. Türkiye gibi sıcak ve kurak yazlar yaşayan ülkelerde bu tür yangınlar kaçınılmaz hale geliyor. Özellikle rüzgâr, düşük nem ve yüksek sıcaklık gibi iklim faktörleri, yangının kontrol altına alınmasını daha da zorlaştırıyor.

Ormanlar Neden Yanıyor?

Bir orman yangınının çıkması için üç unsur yeterlidir: Yakıt, oksijen ve tutuşturucu kaynak. Oksijen ve yanıcı madde doğada zaten var. Geriye yalnızca insan hatası veya doğa........

© Türkgün