Ucuz kaçış…
Lafta şeffaflık, icraatta başkaları da yaptı.
Mansur Yavaş’ın konser yolsuzluğu iddialarına karşı sergilediği savunma tam olarak bu.
Hani yıllardır “şeffaf belediyecilik” söylemiyle Ankara’yı yönetiyordu?
Köşeye sıkışınca görüyoruz ki şeffaflık iddiasının yerini hararetli bir “eski defterleri açma” seansı aldı.
Mansur Yavaş kendisini aklamak için selefi Melih Gökçek’in işlerini vitrine dizmekle meşgul.
Bu tabloya siyasi tutarsızlık mı dersiniz, trajikomik bir ironi mi?
Bence ikisi birden…
***
Mansur Yavaş, şeffaf yönetim iddiasıyla koltuğa oturdu.
Ancak bugün belediyesindeki konser vurgunu iddiaları karşısında yaptığı savunma, bu ilkenin altını boşaltıyor.
Bir yandan “Konserle ilgili benim savunacak hiçbir şeyim yok, pahalı yapmışlarsa cezasını çekerler” diyerek sözde erdemli bir duruş sergiliyor.
Ama hemen ardından “Gökçek ve ailesinin tümü yargılanmadan asla adaletten bahsedilemez” diyerek topu geçmiş döneme atıyor.
Şeffaf belediyecilik iddiasındaki bir başkanın, kendi dönemindeki şaibeyi “onlar da yapmıştı” diyerek geçiştirmesi en ucuz kaçış yolu değil mi?
Yavaş “Ben daha az kötüyüm, o halde aklanırım” mantığıyla hareket ediyor, bu da siyasi........





















Toi Staff
Tarik Cyril Amar
Gideon Levy
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d