Tarımsal Görünüm 2025-2034 Raporu
Küresel tarım, ekonomik baskılar, çevresel tehditler ve politik belirsizlikler arasında adeta bir sınavdan geçiyor. OECD ve FAO’nun ortaklaşa hazırladığı Tarımsal Görünüm 2025–2034 Raporu, bu sınavın önümüzdeki on yılını aydınlatmaya çalışıyor. Gıda güvenliğinden tarımsal emtia ticaretine, teknolojiden iklim değişikliğine kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan bu rapor, Türkiye gibi tarımsal üretim gücü potansiyeli yüksek ülkeler için de ciddi uyarılar içeriyor.
Rapor, 2034 yılına kadar dünya genelinde tarımsal ve balıkçılık ürünleri tüketiminin yüzde 13 artacağını öngörüyor. Ancak bu artışın neredeyse tamamı düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleşecek. Özellikle orta gelirli ülkelerde gelir artışı ve kentleşme, beslenme alışkanlıklarını et, süt ve balık gibi daha besleyici gıdalara kaydırıyor.
Küresel hayvansal protein tüketiminde yüzde 6’lık bir artış öngörülürken, bu artış alt orta gelirli ülkelerde yüzde 25’i buluyor.
Peki ya düşük gelirli ülkeler?
Günlük hayvansal protein tüketiminin 143 kcal düzeyinde kalması bekleniyor. Bu, FAO’nun sağlıklı beslenme için önerdiği 300 kcal seviyesinin ancak yarısı. Yani açlık değilse bile yetersiz beslenme kronikleşiyor. Ülkemizin de bazı bölgelerinde de benzer bir tablo söz konusu. Özellikle doğu ve güneydoğuda protein bazlı gıda tüketimi hâlâ ciddi oranda yetersiz.
Rapora göre üretimde ise yüzde 14’lük bir artış bekleniyor. Ancak bu artışın yükünü, gelişmekte olan ülkeler omuzlayacak. Verimlilik artışı, teknoloji kullanımı ve yoğun girdi kullanımıyla birlikte tarımsal üretim daha “etkin” hale gelecek. Ne var ki bu etkinlik, doğaya bir bedel ödetiyor: 2034’e........© Türkgün
