menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bilmediğini bilmek: Cehaletin cesareti, bilgeliğin tevazusu

10 0
08.05.2025

Bu söz, bilgelik okyanusunun kapısını aralıyor. Aynı yolda yürüyen Konfüçyüs’ten bir anekdot:

Konfüçyüs’ü ilerleyen yaşlarında bir genç ziyarete gelir. Evin duvarının yerden tavana kadar kitaplık olduğunu ve kitaplığın tamamen dolu olduğunu görünce sorar:
"Bunca kitabı gerçekten okudunuz mu?"
Konfüçyüs, "Evet," diye yanıtlar.
Genç yeniden sorar:
"Bu kadar çok kitaptan kim bilir neler öğrendiniz?"
Konfüçyüs'ün cevabı düşündürücüdür:
"Evet, ne kadar cahil olduğumu öğrendim."
Burada, "Gerçek bilgelik, bilmediğini bilmektir," diyerek tevazu ve yücelik konusunda büyük bir ders verdiğini de açıkça söyleyebiliriz diye düşünüyorum.

Öğrenmek, sadece bilgi yığmak değil; sınırlarını fark etmektir. Nitekim İbn-i Sina'nın dediği gibi:
"Bilgi bir okyanus, bildiklerimiz ise bir damla."

Peki, bizler "öğrenmek" ya da "bilmek" deyince ne anlıyoruz?

İnsan:
Duyduğunda unutur,
Gördüğünde hatırlar,
Sorduğunda ve tartıştığında anlamaya başlar,
Yaptığında öğrenir,
Başkasına anlattığında ise "bilen" olur.

Bu yolculuk tevazu ile başlar. Bilmediğini kabul etmek, egoyu kapıda bırakmaktır. Yücelik ise bilgiyi paylaşmak ve insanlığa katkı sunmaktır.

Ömer Hayyam bunu özetlemiş;
"Bilmek, bilmediğini anlamaktır."
Ama kim bu yolda tevazuyla yürüyor, kim kibirle tökezliyor?
*
Kişiler ve Bilgelik Üzerine...

Bilgelik, yalnızca bilgi sahibi olmak değil; bilginin sınırlarını ve eksikliklerini fark edebilmektir. İşte siyasetten bilime, sanattan iş dünyasına kadar farklı alanlardaki bazı isimler ve bilgelik yolculukları:

Siyaset Dünyası;

İsmet İnönü: Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı, CHP Genel Başkanlarından.
II. Dünya Savaşı’nda uzmanlara danışarak ülkeyi savaşın yıkımından korudu, demokrasiye geçişi başlattı. Ancak otoriter yönetimi eleştirildi. Uzmanlara kulak vermesi, sınırlarını bildiğini mi gösteriyor?

Bülent Ecevit: Eski Başbakan...
“Karaoğlan”… 1974 Kıbrıs Harekâtı’nı uzmanlarla yöneterek başarılı oldu. Ancak ekonomik krizlerde çaresiz kaldı. Tevazusu, bilmediğini kabul ettiğini mi gösteriyor?

Recep Tayyip Erdoğan: Mevcut Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı...
Altyapı projeleriyle ülkeyi dönüştürdü. Ancak ekonomik krizlerde uzmanları dinlemedi. Bu inat, Yunus Emre’nin "Bilgi ne kadar azsa, kibir o kadar çoktur" sözünü mü hatırlatıyor?

Boris Johnson: Birleşik Krallık’ın eski başbakanı...
Brexit’i bitirdi, ama pandemi yönetiminde uzmanları hiçe sayıp kaos yarattı. Bu kendine güven, bildiğini sanmayı mı işaret ediyor?

Angela Merkel: Almanya’nın eski başbakanı...
Pandemi ve göç krizlerinde bilim insanlarına danışarak istikrar sağladı. Bilime yaslanması, Hz. Ali’nin "En büyük bilgi, kendi cehaletini fark etmektir" sözüne uyuyor mu?

Siyasi liderler, bilgelik ile kibir arasındaki ince çizgide yürümek zorundadır. Ancak her toplumda liderlerin karar alma biçimi farklıdır. Türker Ertürk bu durumu şöyle anlatıyor:
"Hollanda’da biri çıksa ‘Bana güvenin, peşimden gelin, gerisini merak etmeyin’ dese, akıl........

© Toplumsal