Öl, ikrar verme… Öl, ikrarından dönme!
Bu uyarı bir engel değil, bir eşiktir.
Çünkü bu yol, sıradan bir inanç alanı değildir.
Burada söz, geri alınmaz;
geri alındığında insan kendinden kopar.
Yola bir kez girdin mi, o yol artık senin içinden geçer.
Geri dönüş yoktur.
İkrar verildiğinde sadece dilin değil,
kalbin, bedenin ve zamanın da yemin eder.
Bu yüzden denir ki:
“Girme, girme… Ama girdinse, dönme.
Öl, ama ikrarından dönme.”
İkrar nedir?
İkrar sadece söz vermek değildir;
bir yöneliş, bir duruş ve bir sorumluluktur.
Alevi-Bektaşi yolunda ikrar;
– Ne yazılı bir taahhüttür,
– Ne alkışla verilen bir yemindir.
İkrar, özle verilen ve ömür boyu yaşanan bir sözdür.
Talibin mürşide verdiği söz, topluluk huzurunda dile gelir;
ama en çok kendi içinde yankılanır.
O andan sonra kişi, artık sözün insanıdır.
Geri dönerse yalnız sözünden değil,
kendinden de döner.
Bugün insanlar söz veriyor ama...
Bugün kolayca........
© Toplumsal
