menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sessiz Tehlikeler: Azalan Çocuklar, Borçla Evlilikler ve Yaşlanan Bir Toplum

10 1
13.07.2025

Yahya Öger

Türkiye, derin sosyolojik değişimlerin gölgesinde sessiz bir krizle karşı karşıya. Doğum oranlarındaki çarpıcı düşüş, evliliklerin finansal yük haline gelmesi, aile içi şiddetin kronikleşmesi ve nüfusun hızla yaşlanması, toplumsal dokuyu tehdit eden birbirine bağlı sorunlar. İşte bu dört eğilim, geleceğimizi yeniden düşünmemiz gerektiğini haykırıyor.

Çocuk Sahibi Olmak Neden "Lüks" Haline Geldi?

TÜİK verileri, doğurganlık hızının 1.51'e gerilediğini gösteriyor. Bu, nüfusun kendini yenileyemeyeceği anlamına geliyor. Özellikle gençler, "Çocuk yapmayı nasıl göze alacağız?" sorusuyla boğuşuyor. Kira, eğitim masrafları, kreş ücretleri ve iş-yaşam dengesizliği, çocuk sahibi olmayı adeta bir "risk" haline getirdi. Üstelik bu sadece ekonomik bir sorun değil: Toplumun geleceğe dair güvenini yitirdiğinin de bir göstergesi.

Çocuk yetiştirmek, bir zamanlar toplumsal bir sorumlulukken, bugün bireylerin omuzlarına yüklenen ağır bir yük haline geldi. Genç çiftler, ekonomik belirsizlikler nedeniyle çocuk sahibi olmayı ertelemek zorunda kalıyor. Hatta bazıları için bu artık bir "tercih" değil, "zorunluluk" halini aldı. Devletin bu konuda atacağı adımlar—kreş desteği, ebeveyn izninin uzatılması, çocuk başına vergi indirimi—çözümün bir parçası olabilir. Ancak asıl ihtiyaç, gençlerin geleceğe güvenle bakabileceği bir ekonomi ve sosyal sistemin inşasıdır.

Düğün Masrafları: Evliliğin İlk Krizi........

© Tigris Haber