Sorumluğu olmayan mekanizma; Tüketici Hakem Heyeti
Düşünün… Başınızı sokacak bir dükkân, kirasını ödemek için ter döktüğünüz her gün, bir borcu daha kapatmak için didindiğiniz azıcık kazanç… İşte bugün Türkiye’de tam da bu gerçeklerle yaşayan esnafın öyküsü; ekonomik buhranın pençesinde zaten nefes almakta zorlanırken, bir de Tüketici Hakem Heyetlerinin yanlış kararlarıyla vurulan darbelerle karşı karşıya.
1. Ekonomik Krizin Ortasında Patlayan Faturalar
2025’in Ocak–Mayıs döneminde, 49 binden fazla esnaf işyeri kapanmış durumda—bu bir insanlık dramıdır! Çok değil, yalnızca beş ayda, binlerce esnaf, hayallerinin kapısını kapatıyor.
Hâl böyleyken, Hakem Heyetleri çoğu kez esnafı haksız yere iade ve tazminat yükümlülüğüyle karşı karşıya bırakıyor. Garanti süresi bitmiş, tüketicinin hatasıyla oluşan bir arıza bile bazen esnafın cebinden çıkıyor. Bu bir hukuki hata değil; bu, esnafın umutlarını yakıp kül eden bir sosyal adaletsizliktir.
2. Mobilyacı Esnafın Acı Örneği
Bir mobilya mağazası düşünün. Mağazasında gece yarılarına kadar çalışıyor. Kendisiyle birlikte 6 ilave istihdam, bir de yanında iş öğrenen lise öğrencisi var. O mağaza yalnızca ekmek kapısı değil; 7 aileye umut oluyor.
Bir müşteri geliyor ve özel ölçüde, rengi, kumaşı kendisine ait bir koltuk siparişi veriyor. Aylarca kullanıldıktan sonra tüketici, “renk beklentimi karşılamadı” diyerek Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuruyor.........
© Tigris Haber
