YAN YANA KALMAK NEDEN BU KADAR ZOR?
Birliktelikler, neden bu kadar kolayca bitiyor?
Başlangıç Kolay, Kalıcılık Zor
İnsanlık, aşkı tarih boyunca yüceltti. Şiirler yazıldı, ilahiler söylendi, romanlar onun uğruna kaleme alındı. Ama hiçbir çağda aşk bu kadar hızlı başlamadı ve bu kadar çabuk tükenmedi. Günümüz insanı hâlâ birlikte olmak istiyor, ama birlikte kalmaya pek azı hazır. Çünkü başlangıç, güzellik ister; devam, derinlik. Başlangıçta herkes rol yapabilir ama derinlikte herkes çıplaktır.
Kırılganlıkla Yan Yana Durabilmek
Modern ilişkiler, görünmeyen bir çatışma taşıyor: Birlikte olmayı arzuluyoruz ama aynı zamanda özgürlüğümüzü korumak istiyoruz. Yakınlık isterken, içimizdeki kırılganlıkları saklıyoruz. Oysa gerçek bir ilişki, sadece iki bedenin değil, iki kırılgan ruhun yan yana durabilme cesaretidir. Çoğu insan, kendi kırılganlığıyla bile yaşamaya hazır değilken, başkasınınkine alan açmak daha da zor geliyor.
Rol Yapma Yorgunluğu
Günümüz ilişkilerinin çoğu, sahicilik yerine “olunması gereken kişi” üzerinden şekilleniyor. Kadınlar “ilham verici” olmaya çalışıyor, erkekler “güçlü” görünmeye… Ama herkesin içi başka. Bu da yavaş yavaş bir duygusal tükeniş yaratıyor. Gerçek benlik saklanıyor, gösterilen benlik yavaşça çöküyor. Sonra biri ilişkiyi terk ediyor ama aslında herkes çoktan sahneden inmiş oluyor.
Ayrılık: Cesaret mi, Kaçış mı?
Ayrılıklar bazen hakikidir, bazen........
© Tigris Haber
