menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

BİRLİKTE OLMADAN DA TAM OLMAK

8 1
23.06.2025

İnsan, kendini hep bir boşlukla tanımlar. Eksik, yarım, tamamlanmamış. Sanki bir başka bedene, bir başka ruha, bir başka hayata temas etmedikçe tamamlanamayacak gibi. Bu yüzden birliktelik arayışı, çoğu zaman bir özgürleşme değil, bir tamamlanma illüzyonudur. Çünkü içsel bütünlüğünü kuramayan insan, dışsal bir tamamlayıcıya tutunmak ister…

Ama biz ne öğrendik? Seviyorsan kıskanacaksın. Seviyorsan sahip çıkacaksın. Seviyorsan onun kimlerle görüştüğünü bilmek zorundasın. Seviyorsan onun bazı şeyleri yapmasına izin vermemelisin. Seviyorsan hayatını birlikte planlamalısın. Bu “zorundalıklar” sevginin özünü boğdu. Çünkü biz sevginin özüne değil, onun üzerine giydirilmiş yükümlülüklere tutulduk.

Gerçek sevgi, bir alan yaratma sanatıdır. Müdahale etmeden, baskı kurmadan, yönlendirmeden, düzeltmeden… Yalnızca eşlik ederek. Sınırlarını bilen bir sevgi, özgürlüğü içinde taşır. Oysa sınırı olmayan bir sevgi değil, sınırı olmayan bir kontrol arzusu yıkar. Sevgi adına yapılan pek çok davranış, aslında görünmez bir sahiplenmenin kılıfıdır. Bu yüzden bugün birçok insan, bir ilişki içindeyken kendini özgür değil, esir gibi hissediyor.

Böylesi birliktelikler mümkündür. Ama ancak özgür bireyler arasında. Birbirinin yükünü taşımayı değil, kendi yükünü görmeyi seçmiş insanlar arasında. Birlikte olmak, bir ihtiyaç değil; bir tercih hâline geldiğinde dönüşüm başlar. Ve bir bağ, ancak ihtiyaçtan bağımsızlaştığında gerçek anlamda........

© Tigris Haber