menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

AKIŞIN SIRRI!

24 1
19.09.2025

Gizemin İzinde: Akışın ve Donmanın Çatışması

Sorgulamanın başında kendime soruyorum: Yaşam veya evren gerçekten gizemli mi, yoksa biz mi ona gizem atfediyoruz? Çünkü yaşarken her şey aslında doğal bir akış içinde ilerliyor. Ama biz bakmaya, konuşmaya, tanımlamaya başladığımız anda o akış donuyor gibi oluyor; sanki bir fotoğraf karesi çekilmiş gibi. İşte tam da bu noktada irdeliyorum: Belki de gizem, sadece bizim dokunmadığımız yerde var.

Sen de fark etmişsindir, bir şeyi isimlendirdiğinde o şey değişiyor. Bir anın büyüsü, ona “büyü” dediğimiz anda uçup gidiyor. Tıpkı bir kelebeği avuçlarına almaya kalkmak gibi: dokunduğun anda kanadındaki toz dökülüyor.

Belki de bu yüzden en derin yaşantılarımızı anlatmakta zorlanıyoruz. Çünkü anlatmaya başladığımız anda o yaşantı başka bir şeye dönüşüyor. Gizem, anlatının dışında, sessizliğin içinde saklı duruyor.

Bilim insanlarının anlattığı o atom altı parçacık meselesi de bunun güzel bir metaforu. Yerini bilirsen zamanını bilemiyorsun, zamanını bilirsen yerini. Yani gözlemlediğinde akışın bir yüzü saklanıyor. Belki de hayatın kendisi böyle işliyor: “Bileyim” dediğimiz anda, aslında başka bir şeyi göremez hale geliyoruz.

Şimdi şu soruyu soruyorum: Gerçekten bilmek istiyor muyuz? Yoksa bilme isteği, sadece kontrol arzumuzun maskesi mi? Belki de “bilmek” dediğimiz şey, bizi koruyan bir güvenlik........

© Tigris Haber