menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir İnsanlık Hali Üzerine Düşünceler

13 1
28.05.2025

Ali Haydar Üzülmez

İnsan, diğer canlılardan farklı olarak varlığını sürdürme yolunda sürekli zihinsel bir arayış içindedir. Doğadaki temel yasa, hayatta kalmak için bir canlının diğerini yok etmesi gerektiği gerçeğidir. Bu, bir anlamda doğanın değişmeyen yasasıdır. İster insan, ister hayvan olsun; varlığını sürdürebilmek için sürekli bir mücadele içinde olur.

İnsan bu mücadelesinde, hayatta kalma içgüdüsünün yanı sıra, kendi iç dünyasında başka bir mücadeleyle de karşı karşıya kalır: bilgiye ve hakikate duyduğu merak. İnsan aklı bir mucizedir, diğer canlılarınkine kıyasla büyük, muazzam, sınırsız bir potansiyele sahiptir. Aklımız, bizi hep daha iyisini, daha güzeli aramaya iter. Bu arayış, insanların birbirleriyle yarışmasına; zaman zaman da sert tartışmalarına, kavgalarına neden olur.

Ancak insan aklının ve doğanın işleyişinin zorunlulukları sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal ve evrensel düzeyde de geçerlidir. Evrenin varoluşu bir denge üzerine kurulmuştur. İyi ve kötü, gece ve gündüz, dişi ve erkek, birey ve toplum, savaş ve barış, zengin ve fakir, yaşam ve ölüm, katı ve sıvı gibi karşıtlıklar bir arada varlık gösterir. Bu zıtlıkların birliği, evrenin işleyişinde vazgeçilmez bir rol oynar. Her şeyin bir denge içinde var olması, hayatta kalmanın ve gelişmenin temel koşuludur. Hayat denge ile var olur. Her şeyin bir karşıtı olduğu gibi, insanın da aklı ile gönlü/ruhu arasında bir denge kurması gerekir. Bu denge, maddi olanla manevi olana geçişi de zorunlu kılar.

Maddi dünya akıl ve mantıkla şekillenirken, manevi dünya gönül ve ruhla ilgilidir. İnsan, her iki alanda da bir yolculuğa çıkar; biri ona bilgi verirken, diğeri ona huzur ve anlam arayışı sunar. Fakat kimi toplumlar, zaman........

© Tigris Haber