AYNANIN İKİ YÜZÜNDE İNSAN
AYNANIN İKİ YÜZÜNDE İNSAN
İsmail ZORBA
Uzun zamandır internetteki, televizyondaki ve gazetelerdeki gündem haberlerine rağbet etmiyordum. Hep kahır, hep kötülük, hep riya, hep çile üzerine not düşülmüş haberler bütün ruhumu hapsediyor. Karanlık, dar bir mekânda sıkışmış kalmış gibi hissediyorum. Afakanlar basıyor. Başım ağrıyor, önümü dahi göremiyorum. Bu kadar çirkefleşmiş, çirkinleşmiş betimlemelerle dolu insanı görmek, duymak istemiyorum.
Oysa insan güne dönmeli yüzünü, aydınlanmalı, nurlanmalı. Dünyaya gelme nedeni güzelliklerle donanmak üzere olmalı, insan olma şerefiyle taçlandırmalı tüm hayatını. İnsan insanı aydınlatmalı, insanla tamamlanmalı. Tek başına benliğinin girdabına düştüğünde vay haline. Hem kendine hem insanlara zarar. Bir insanla hizmetin önünü açıyorsunuz, bir insanla binlerce insana gidecek hizmete engel oluyorsunuz. Sözde özneler arasında insanı arama arayışımız sürüyor.
İnsan zararda olmamalı. Oysa nerede adalet, nerede sevgi, nerede umut, nerede aşk? Bunlar olmadan insanın hikâyesi hep aynı safhadan yazılıyor. Karanlıklara, kötülüklere mahkûm edilmiş insan! Peki, insan bu kadar karanlığa, kötülüğe batabilir mi? Aklım, havsalam almıyor, her bir duyduğum haberde kötülüklere ağzımız açık hayretle tepki veriyoruz. Bu da yapılır mı; insan bunu da yapar mı diye?
Yapar, elbette kötülüğün sınırı yok insan için. Ama iyiliğin,........
© tarihistan.org
