Elon Musk parti kuruyor: Trump’ın oylarını mı bölecek, demokrasiyi mi hack’leyecek?
Diğer
08 Temmuz 2025
Yaklaşık 600 yıl önce doğan İngiliz asilzade Richard Neville’nin tek sıfatı Warwick ve Salisbury kontu değildi. Neville belki de tarihte “kingmaker” (kralı tahta çıkaran kişi, oyun kurucu) olarak anılan ilk siyasi elitti. Richard Neville bu sıfatı, tahta çıkarılıp tahttan indirilen kralları, birbirileriyle savaşan hanedanlarıyla adeta Game of Thrones dizisini andıran ve 32 yıl süren Güller Savaşı’ndaki etkin rolüyle kazanmış, bu uğurda canını da vererek taht savaşlarındaki iddiasını bir nevi kanıtlamıştı. Lancaster ve York hanedanlarının tahtı ele geçirmek için mücadele ettikleri bu kanlı iç savaşta Warwick Lordu Neville, önce Lancaster hanedanlığına mensup Kral VI. Henry’i desteklemiş, ardından yaşanan bazı anlaşmazlıklardan dolayı saf değiştirerek başkaldıran York hanedanına katılmış, York hanendanlığından IV. Edward’ın tahta geçmesini sağlamıştı. Fakat IV. Edward’ın kardeşini lordun kızıyla evlendirmemesi, lordun Fransa’yla yakın ilişkiler kurulmasına yönelik tavsiyelerini dinlememesi üzerine York hanedanlığından yavaş yavaş uzaklaşmış, ardından isyan ederek tekrardan Lancaster saflarına katılmış, bu sefer de tahttan indirdiği VI. Henry’i tekrar tahtta çıkarmış, Edward’ın tahtı geri alma hususunda başarılı olduğu bir diğer isyan sırasında, yani yine bir taht savaşında öldürülmüştür.
Belki artık siyasi iktidar yıllar süren kanlı meydan savaşlarıyla el değiştirmiyor, ama kingmaker ifadesi hâlâ günümüzde iktidara kimin geleceğini olumlu veya olumsuz kararıyla belirleyen, iktidara tek başına gelecek gücü olmasa veya bunu tercih etmese de iktidarda kimin olacağını tayin edenler için kullanılıyor. Genellikle iki turlu başkanlık seçimlerinde ilk turda %5-10 alan ve ikinci tura kalamayan siyasetçilerin kendi destekçilerini ikinci turda kime yönlendireceği veya kritik seçimlerde zengin iş insanlarının veya lobilerin kimi destekleyeceği sadece seçimin kazananını değil, bu zaferin kingmakeri olarak kimin pastadan pay alacağını da belirliyor. Fakat Warwick lordu gibi zaferden sonra kenara çekilme, etki gücünün azaltılması riski de kingmakerliğin bünyesinde mevcut olan bir risk. Kingmakerlik siyasi bir kumar; yatırım yapılan kralın/başkanın vefası, borcunu ifa etme konusundaki iradesiyle doğru orantılı muğlak bir yatırım.
Bu nedenle Neville gibi tahta çıkardığı kralı indirerek hem kingmaker hem de kingslayer (kral öldüren, kralı tahttan indiren için de kullanabiliriz) olmak bu riskli ve öngörülemez taht savaşlarının doğasında olan bir şey. Nitekim Neville bu uğurda can vermesinden yaklaşık 600 yıl sonra bugün bu sefer sadece İngiltere değil, tüm dünya bir elinde patlamış mısır, bir elinde telefon demokrasiye kafa tutan bir teknopatın kingmakerlıktan kingslayera dönüşmesini izliyor.
2024 başkanlık seçimlerini kazanmasını sağlayarak Donald Trump’ı dünyanın en güçlü siyasetçisi yapan dünyanın en zengin insanı Elon Musk, seçim zaferinin daha senesi dolmadan şimdi de Trump’ı “tahttan” indirmeye, 2026 ara seçimlerini parası ve yeni kuracağı partiyle hackleyerek sabote etmeye çalışıyor.
Hem de henüz daha altı ay önce “Trump’ı heteroseksüel bir erkek başka bir erkek ne kadar sevebilirse o kadar çok seviyorum” itirafını paylaştıktan sonra…
Ölümüne kanka olan bu iki adam Amerika’yı sosyal medyadan salvoların takip edildiği sabah programı soslu post modern bir Güller Savaşı’na sürükleme hikayesinin arka planında ise Şokopop’un deyimiyle “kavga, polemik, basitlik, skandaldan” çok dümdüz bir çıkar ve ideoloji çatışması var.
Aslında Elon Musk daha öncesinde Cumhuriyetçi değildi. 2016 ve 2020 seçimlerinde Demokratları açıkça desteklemiş, fakat 2022 ara seçimleri arifesinde saf değiştirmişti. 2016 sonrasında Trump, Paris İklim Andlaşması’ndan çekildiği için ekonomik danışma kurulundan istifa edecek kadar liberal olan Elon Musk, çocuğunun trans olduğunu açıklaması, Biden’in elektrikli araçlarla ilgili toplantılara kendisini çağırmaması, Biden yönetiminin en etkin isimlerinden Lina Khan’ın Federal Ticaret Komisyonu başkanı olarak tekelleşen teknoloji şirketlerine yönelik denetim ve soruşturmaları arttırması üzerine savrulmuş; en radikal Cumhuriyetçi adaylar için gizlice milyonlarca dolar harcamış, Demokratların Temsilciler Meclisi’ni kaybetmesine katkı vermişti.
Elon Musk daha sonrasında Trump’ın Cumhuriyetçilerin adayı olursa 2024 seçimlerini kazanamayacağını düşünerek Florida’nın genç valisi Ron DeSantis’i desteklemiş, açılan davalar, suikastlerle oyu düşmeyince de çareyi Trump’ın gemisine atlamak ve Trump’a 270 milyon dolarlık devasa bir yatırım yapmakta bulmuştu. Musk sadece Trump için para harcamamış, Trump seçmenlerine kurayla her gün 1 milyon dolarlık çek dağıtmış, miting düzenlemiş, sahibi olduğu Twitter’ı ve milyonlarca görüntülemesi olan hesabını Trump’ın megafonuna dönüştürmüş, Demokratların adayı Kamala Harris hakkında dezenformasyon yaymıştı.
Musk, Trump’ı kendisine mesafeli farklı seçmen gruplarına tanıtmış; özellikle Joe Rogan gibi iki partiye de mesafeli alternatif podcast yayıncılarına, yatırım, teknolojiye meraklı genç ve eğitimli erkeklere yönelik özel kampanyalar yapmıştı.
Trump’ın için özellikle bağış toplamakta zorlandığı bir önseçim sonrası Musk gibi bir altın madenine kavuşması hayatiydi. Bu nedenle Trump, Musk’ı hiç yanından ayırmadı, Musk her türlü diplomatik görüşmeye, aile fotoğrafına katıldı, First Lady Melania Trump’tan çok daha fazla görünür oldu. Trump, Musk’ın oğlunun Oval Ofis’teki masasına sümüğünü sürmesine bile tahammül gösterecek kadar anlayışlıydı, çünkü Musk’ın her an öfkelenebilecek, her türlü saçmalığı yapabilecek, kendisinden çok daha deli ve en önemlisi çok daha zengin biri olduğunun sonuna kadar farkındaydı.
Bu yatırım Elon Musk için de kârlıydı. Dünyanın en güçlü adamının yan koltuğunu 270 milyon dolarla rezerve etmiş, her kritik kararı şekillendirme gücünü yakalamıştı. Fakat Elon Musk, zeki kingmakerların aksine arka planda kalmayı, belirli bir görev almayarak sorumluluktan kaçıp pozisyonunu koruma altına almayı değil, bizzat cepheye geçip egosunu tatmin etmeyi tercih etti. Böylece hem Trump’ın karar alma mekanizmasından uzaklaştı hem de kendisine yönelik kamuoyu tepkisi arttıkça Trump’ın sırtında taşımakta zorlandığı ağır bir yüke dönüştü.
Elon Musk’ın en büyük hevesi, Arjantin’in liberteryen başkanı Javier Milei gibi eline bir testere alarak performatif bir şekilde devlet harcamalarını kısmak, emekli maaşlarını bile düşürmek ve birçok bakanlığı kapatarak devleti küçültmekti. Bu nedenle Trump seçimleri kazanır kazanmaz Elon Musk, başkanlık kararnamesiyle kurulan güçlü bir danışmanlık birimi olan Verimlilik Departmanı’nın başına getirildi. Bu departmanın yasal bir dayanağı olmadığı için Musk hiçbir Senato sorgusu veya onayı olmadan göreve geldi; fakat yine yasal bir dayanak olmadığı için gücü de verdiği tavsiyelere ne kadar uyulduğuyla sınırlı kaldı. Evet; yaklaşık 100 bin kamu görevlisinin görevden uzaklaştırılmasına öncülük etti, genç mühendis danışmanları yıllarca bürokratlık ve diplomatlık yapmış kamu görevlilerini 15 dakikalık mülakatlara alarak işten kovulup kovulmayacaklarına karar verdi, fakat Musk her aşamada tavsiyelerine uymayı reddeden bakanlıklarla çatıştı, özellikle iddialara göre Hazine Bakanı ile yumruk yumruğa birbirine girdi, Dışişleri Bakanı Rubio ile Trump’ın önünde atıştı.
Günün sonunda Elon Musk, vadettiği kadar kişiyi işten kovamadı, hükümet harcamalarını kısamadı, kendisine seçim kazandıran işçi sınıfının talepleri karşısında Musk’a direnen Trump’ı testereli bir Milei’ye dönüştüremedi. Belki de tek ve en büyük “başarısı” utanç verici bir şekilde ABD’nin “Kızılay ve TİKA”sı olan USAİD’i kapatmak ve........
© T24
