menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Fiilen rejim değişti!

112 13
04.09.2025

Diğer

04 Eylül 2025

“İlk defa burada açıklıyorum” diye söze başlıyor Tayyip Erdoğan, 15 Mart 2015’te Balıkesir’de, devamında yargıyı uyarıyor:

“Partiler tüzel kişiliktir, gerçek kişi ile tüzel kişiyi birbirine karıştırmayalım. Tüzel kişiye ceza verilir mi? Gerçek kişiye verilmesi lazım. Bir partinin başkanı suç işlediyse ver, üyeleri suç işlediyse ver ama, bir partiye bu cezayı neden veriyorsun?”

Konu parti kapatmayla ilgili, yine yargıyı uyarmaya devam ediyor:

“Kapatılmak istenen partiye milyonlarca insan oy vermiş, siz o insanları cezalandırıyorsunuz. Bu adalet mi, böyle şey olur mu? Tekrar yenisi kurulur, ama o yanlış adımı neden atıyorsunuz?”

Ve noktayı koyuyor:

“Tabelayı cezalandırmakla bir yere varamazsın.”

Bir zamanlar uyardığı yargı, şimdi Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla CHP İstanbul İl Yönetimini görevinden alıyor, yerine kayyım atıyor.

Tam da “tabelayı”, yani CHP’yi cezalandırıyor.

Erdoğan parti kapatmaya karşı ya, aynı kapıya çıkan başka bir yol bulunuyor, doğrudan CHP’yi kapatmak yerine, yargı kararlarıyla CHP’ye el koymaya gidiliyor.

Erdoğan’ın bu konuşması tecrübenin ürünü.

“Milli Görüş” geleneğinden gelen Erdoğan, parti kapatmanın acısını en çok yaşayanlardan biri. Her biri kapatılıyor, yerine yenisi kuruluyor. Milli Nizam Partisi’nden Milli Selamet’e, oradan Refah Partisi, Fazilet Partisi, Saadet Partisi zincirine…

Milli Görüş geleneğine bağlı partiler ne zaman kapatılırsa, yerine kurulan yeni partinin oyları her........

© T24