Altan Abi, “Vaziyete hakim miyiz?”
Diğer
19 Temmuz 2025
Altan Öymen
Cumhuriyet Ankara Bürosu’nda odası yok. Geliyor, yazısını bırakıyor, biraz sohbet ediyoruz, sonra gidiyor. 12 Eylül darbesinden önce ve darbe sonrasında.
Milliyet’te ise, 90’lı yıllarda Bağcılar’daki binada en üst katta odalarımız yan yana.
Altan Öymen ile ki, Cumhuriyet ve Milliyet’te ve de onun dışında, elli yıla yakın tanışıklığımızda, ondan sonra gelen kuşaklar ve benim için hep “Altan Abi”, hiçbir zaman Altan Öymen değil!.. Hiçbir zaman “bizler için CHP Genel Başkanı değil, hep Altan Abi.”
Hep ve hepimizin “abisi” olarak kalıyor. Daha doğrusu, kalmasını biliyor.
Çünkü, ilişkilerinde hep sevecen ve hoşgörülü, en çetrefil durumlarda bile, yüzünden gülümsemesini eksik etmeden, havayı yumuşatan, kimse hakkında ağzından tek kötü sözcük çıkmayan biri. Elli yıla yakın sürede bir kez bile, siyasetçi kimliği dahil, bir kişinin aleyhinde konuştuğuna tanık olduğumu hatırlamıyorum.
İnsanlar onu eleştirebilir ama, Altan Abi güler geçer.
1950’lerden günümüzde kadar Türk siyasetini adım adım izleyen, izlemekle kalmayan, o tarihin içinde yer alan Altan Abi’nin Türkiye’de bir gazeteci olarak başının derde girmemesi mümkün mü?..
Yıl 1972, çeşitli gazetelerde yazılar, haberler sonrasında Altan Abi Ankara’da bir haber ajansı kuruyor, “ANKA”. Belli bir dönem büyük gazeteler ANKA’nın haberleriyle besleniyor.
O yıl, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın idamlarını önlemek üzere Altan Abi imza kampanyası düzenliyor, toplanan imzaları Meclis Başkanına veriyor. Aynı günlerde imza kampanyası ile uzak yakın ilgisi bulunmayan bir grup, idamları önlemek amacıyla Sofya’ya uçak kaçırıyor.
Böyle bir durumda Türkiye’de ne olur?..
Uçak kaçıranları ömründe ne görmüş ne tanımış ama, onlarla kampanyada imzası bulunanlar arasında acele bağlantı kuruluyor, bazı kişilerle birlikte Altan Abi de uçak........© T24
