Hak, Hukuk, Adalet… Kin, intikam, nefret!
Diğer
29 Nisan 2025
Mahkumiyetlerin ve tutuklamaların “kanun dışı” bir ikinci yüzü var. Esasında esaslı esas yüz olarak herhalde tek yüzlü veya yüzsüz.
Misal, Selahattin Demirtaş: Şu veya bu kanunla, o veya bu gerekçeyle mahkum edildi, yıllardır hapiste. Fakat “esas suç” 2015 haziran seçimleri öncesinde, başkanlık sistemi arifesinde “Seni başkan yaptırmayacağız” kampanyası. O kampanyayla partisinin dışındaki kesimlere de uzandı, oylarını arttırdı, en önemlisi 13 yıllık AKP iktidarını, tek partiyi ilk kez tek başına çoğunluktan düşürdü. Yapmasaydı! Sonra Ankara Garı, Suruç katliamları (Davutoğlu hala anlatamıyor) ve yenilenen seçimle AKP tek başına iktidar, sonra da Demirtaş tek başına mahkum! “Esas suç” bu mu!
Misal, Gezi mahkumları: Şu veya bu kanunla, o veya bu gerekçeyle mahkum edildiler. Fakat “esas suç” başta Taksim, Türkiye’nin çok yerinde binlerce binlerce insanın “iktidara karşı” eylem yapabilmesiydi ve binlerce binlerce mahkum olamayacağı için, “her şeyin başı” diye seçmeler yapılmış olmalı! Çok ilginçtir, en doğru yorumlardan biriyle ve iktidarı uyararak “Gezi’yi destekleyen” Bahçeli masum kaldığı gibi iktidar ortağı da oldu. Desteklediklerinden kimileri mahkum, o ise olabildiği kadar iktidar!
Misal, belediye başkanları ve belediye kadroları: Şu veya bu kanunla, o veya bu gerekçeyle görevden alındılar, içeri atıldılar, tutuklandılar. “Esas suç” başta İstanbul, yerel yönetimleri, gaspla değil, seçimle, yeniden seçimle AKP’nin elinden almak. Kanal İstanbul’a karşı çıkmak, bir kısım iktidar yandaşı rantın önünü kesmek vb. Yoksa ne AKP’li, eski-yeni başkanlar vardır; ayırma, kayırma, rant ve menfaatten uzak, değil mi!
Misal, gazeteciler: Şu veya bu kanunla, o veya bu gerekçeyle, gözaltında ya da mahkum yahut tutuklu oluyorlar. “Esas suç” ise halkın haber alma hakkını, iktidarın sansür etme haksızlığına karşı savunmaları. Yoksa gazetecilikten nasipsiz kimler........
© T24
