menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gecenin sonuna yolculukta ‘panik’ atak!

47 1
10.05.2025

Diğer

10 Mayıs 2025

CHP'nin Beyazıt Meydanı'nda yaptığı miting için yeterli aydınlatma sağlanmadı, vatandaşlar telefonlarının ışığıyla alanı aydınlattı

Bir devlet, onu ele geçirmiş, onu elinde tutan bir iktidar tarafından istikrarlı bir “haksızlık ve istikrarlı baskı mekanizması”na dönüştürülmüşse…

Cümleye böyle başlanınca, toplantı ve gösteri yürüyüşü, itiraz, eleştiri, muhalefet ve protesto hakları; ifade, iletişim, basın özgürlükleri diken üstündedir zaten.

Çünkü “haksız” olan, hele bir de halka, millete değil, kendince sadece kendine veya “Hak’ka” hesap vermek gibi bir kılıf bulmuşsa, bunu giderek çekiştirir, kendini kaybeder.

Olanı “zarifçe” ifade etmek istedim. Yoksa ortada artık zarafetin Z’si kalmadı, hele Z kuşağını kaybettiklerindeki panikle.

İnsan haklarından hayvan haklarına, kadınların korunma hakkına, işçinin çalışma ve güvenlik hakkına, emeklinin insanca yaşam hakkına, öğrencinin öğretim hakkına, tabiatın “doğal” halinde var olma hakkına, çocukların gelecek hakkına, öğretmenin, akademisyenin, ordunun “alt” denen “ast” kademelerinin hakkına, seçilmişlerin hakkına, seçim hakkına, yaşam hakkına, barınma hakkına, mutlu olma hakkına sürekli tecavüz eden, bunları gasp edenlerin “panik” atağı böyle.

Girdikleri yolu “son çare” görüyorlar ve kendilerini tutamıyorlar bile. Oysa hepsi “Anayasa ihlali” en kabasından. “Kibir, kin, nefret, intikam, gözdağı, telef” düzeni kendini tutamıyor.

Lakin her yeni adımda, daha da kaza kaza, kazıya kazıya, artık kendi seçmen tabanının ciddi kısmının da fark ettiği, idrak ettiği, muhakeme ettiği, insaf dediği bir çizgiyi de aştılar.........

© T24