menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Başkan buraya, eller semaya!

29 3
25.03.2025

Diğer

25 Mart 2025

Fotoğraf: Can Öztürk/T24

Her ülkede kurumların uyumu bizdeki kadar kolay olmuyor. Belki Rusya’da, belki Çin’de, tarihte kimi Latin Amerika, Asya, Afrika ülkesinde; tabii tarihin çeşitli evrelerinde Almanya’da, İtalya’da falan filan!

Yıl 2025. Son “başarılı” darbe 12 Eylül’ün üzerinden 45 yıl geçmiş ya da 45’ini bitirip 46’ya basmak üzere. “Demokratik hukuk devleti” müthiş bir mutabakat içinde işliyor. Sanırım “hissikablelvuku” ya da “telepati” sistemi.

Misal, “herkesin cumhurbaşkanı”nın haberi bile yok. Yargı ile üniversitenin birbirlerinden ne haberi olsun zaten. Fakat aynı anda “üniversite ağaları” ile “yargı reisleri” aynı adamın üstüne yürüyüp elindeki diplomayı, altındaki sandalyeyi çekiveriyor. Hemde hangi yargı, hangi üniversite, hangi iktidar? Yıllarca “Hocaefendi” ve ortak iktidar olan ve sonradan “FETÖ” dediklerinin marifetiyle çalınan sorularla binlerce binlerce haksız sınav, işe alım yapılmasına göz yummuşken!

Aaa! Bir de “KÜTÜK” var. O da “aman geciktim” diye tatlı bir telaş içinde, yine bağımsız, özerk, etik, özgürlükçü bir ruhla yasaklıyor da yasaklıyor. Sahi, şunu da unutuyordum az kalsın: Aynı anda “dünyanın en büyük barosu”nda seçilerek gelmiş yönetim görevden alınıp “kayyım kuyyum” tayin ediliyor, ki muhtemelen o yönetimin başkanı profesör ile hukukçuların diplomaları da ya geçersizse, dimi mi?

Ben buna hakikaten “demokratik hukuk devleti” derim, yetinmem “bağımsız yargı” da derim, yine kifayetsiz olur, “özerk üniversite”yi de eklerim. Siz isterseniz su sıkın, plastik mermi atın, yedi kişi tek kişiyi coplayın, tekmeleyin. Derim. Yaşasın şu uyum, var olsun o kayyum, kahrolsun bu huyum!

“Bağımsız yargı”yı şuradan da anlıyoruz:........

© T24