Askere gönderecek çocuk... Askerden gelemeyen çocuk!
Diğer
02 Ağustos 2025
Aile Bakanı hanımefendi çok önemli bir noktaya dikkati çekti; “Bugün alarm seviyesindeyiz. Doğurganlık hızı düştü. Nüfus yaşlanıyor. 20 yıl sonra askere gönderecek çocuk bulamayabiliriz.”
Burası “Ne söylediğin değil kim olduğun önemli” ülkesi ya, hemencecik tepki de çekti! Tepkiler, Aile Bakanı hanımefendinin, “Belçika vatandaşı da olduğu, çocuklarının da bir yandan Belçikalı olduğu” noktasında yoğunlaştı. Oysa Belçika da NATO üyesi, değil mi ki! Hatta “kurucu üye” yani!
Ben duyar duymaz ilk başta şöyle anladım; “Askere gönderdiğiniz çocuğunuzu bulamayabilirsiniz.”
Nitekim Karaman ve Erdoğan aileleri, ailecek askere gönderdikleri çocuklarını “canlı” bulamadılar! “Karaman ve Erdoğan ailesi” derken, karıştırmayalım, çocuğu askere giden, evladını askere gönderen birçok Karaman ve Erdoğan ailesinden biri onlar.
İskenderun Deniz Er Eğitim Komutanlığı’nda “şehit” oldu Hayrullah Hamit ve Semih Erdoğan. Nasıl “şehit” oldular? Savaşarak değil, liman kentinde, bedenleri susuz kaldığı için. Hatırlatmak için söyleyeyim: Bir mağaraya emirle ve muhtemelen gerekli teçhizatsız sokulan 12 askerin gaz yüzünden “şehit” olmasından bir süre sonra.
“Askeriye”de iki er, “acemilik”ten çıkmak üzereyken, Milli Savunma Bakanlığı’nın otopsi raporuna göre “aşırı sıvı kaybına (dehidratasyon) bağlı kandaki sodyum düzeyinin sebep olduğu çoklu organ yetmezliği” yüzünden neden ve nasıl ölüme gider acaba? Gencecik bedenler ne sebeple “dehidrate” olabilir ki? Hani Aile Bakanı hanımefendinin dediği gibi “yaşlı nüfus” da değiller, tam tersine, istediği gibi “askere gönderecek çocuk” bile değil, askere gönderilen çocuk onlar! Gönderilmiş ama sağ salim geri gidememişler.
Şimdi “tahkikat” yapılıyormuş. Tahkikat öncesi tatbikat mı vardı acaba? O kavurucu sıcakta, “yemin töreni provası” mı vardı? Ne kadar sürdü? Ceza ekstrası da var mıydı, hani düzgün yapamadılar diye? Bilmiyorum, soruyorum işte: Emri kim verdi? Hangi sıralı amir? Emri ilk veren yerine arada emri alıp emir veren bir “ast”, bir “alt” mı, sorumlu mu ilan edilir ki? Emri veren komutan, çok sık rastlanabildiği gibi, aynı zamanda “tahkikat”ı da mı yapıyor? Peki savcılık? Savcılık müdahil değil mi? Neden ki?
Hiyerarşi, emir-komuta içinde alınacak “rütbeli-rütbesiz ifadeler” gerçeği bulmaya yetecek mi?
“Askere gönderecek çocuk” meselesiyle ilgili Bakan hanımefendi, doğurganlık ve nüfusu sadece “erkeklik-askerlik” üzerinden “alarm” saymak bir yana; birçok ailenin askere gönderdiği çocuklarının “eğitim zayiatı” olarak dönmesini, yani dönememesini hangi istatistikle, ne tür bir “alarm”la........
© T24
