8 Mart Kül Günü!
Diğer
08 Mart 2025
İstanbul’da “ormanda kaybolduğu” söylenen ve dört gün sonra bulunabilen Ece Gürel de hayatını kaybetti. “Kadınlar Günü”ne bir kurban kadın daha. Neden oradaydı, neden kaçıyordu, iş yerinde mobbing, ailede baskı ya da şiddet mi?
“Öldürülen kadınlar” istatistiğine girmeyecek Ece Gürel. “İntihar eden” kadınlar istatistiğine de. “İş kazalarında ölen işçi kadınlar” sayısına da eklenmeyecek. Ama sanki hepsinden bir tutam var, hiçbiri değilse bile.
Peki şu isimleri hatırladınız mı? 45 yaşında iki çocuk annesi Müberra Sönmez, 41 yaşında Tuba Sert, 35 yaşında Seda Akın, 33 yaşında Özlem Özçakır, 27 yaşında Selin Karanlıkoğlu, 24 yaşında Seçim Çapa ve 19 yaşında Elif Özgür. Hatırladınız mı? Samimi söyleyin. Hatırlamamak da normal elbette. Ama mademki “Kadınlar Günü” esasen “Emekçi Kadınlar Günü”dür, bari bugün işte!
Onlar “Türkiye Yüzyılı” bir yıl daha devirirken, bir patlamada hayatımızın orta yerinden devrildiler; parçalandılar, yandılar, boğuldular. Balıkesir’deki “patlayıcı fabrikası”ndaki patlamayı bildiniz mi? Orada işte, üç erkek işçiyle birlikte. Ölürken işçi sınıfıydılar ama tabutları ayrıldı, ayrı ayrı camilerdeki cenazelerin neredeyse her birine bir iktidar milletvekili gitti, “baş sağlığı” diledi; “işçi sağlığı” bir yana, hayatının öldüğü yerde.
Onlar da her yıl “iş kazası” denen cinayetlerde ölen, zaten zorlu olan bu hayattan, geçim ve ayakta kalkma mücadelesinde koparılan 2 bin dolayındaki işçiye katıldılar. Öyle 2 bin diye yuvarladık ama, gerçekten de sadece son beş yılın “ölü işçi ordusu” her yıl 1736 ile 2427 işçi arasında gidip geldi. Bunlar rakam değil, insan. Gazeteciyle, muhalefetle, eleştiri yapanla, “LGBTİ artı” vatandaşıyla sert mücadeleye girişmiş olan “barışçı” bir devlet ve iktidarın denetlemesi gereken işyerlerinde, işçilerin sağlık ve güvenliklerinin korunmasından sorumlu iken!
Şimdi size, hiç unutturmak istemediğim “küçük emekçi kadınlar”ı “Ceylanpınar’ın süt kızları”nı bir daha, bir daha hatırlatacağım. En azından kalbimde, aklımda, yazılarda anıtlaştırmaktan asla vazgeçmeyerek.
“Dünya Kadınlar Günü”nün “Emekçi Kadınlar Günü"… Duygular demeyeyim ama kökeni itibariyle “Gül günü” değil, kilitli kadın işçileri fabrikada, atölyede yakan bir yangından ötürü “Kül Günü” olduğunu söyleyip yazan bir inadım var zaten.
8 Martlarda da o yüzden, acımasız çarkların koparıp aldığı “emekçi kadınlar”ı anlatıp yazmak, yazıp anmak istiyorum genellikle. Artık, “ev hanımı” diye nitelenen kadınların da “ev........
© T24
