Diğer

19 Eylül 2025

Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu

Kendimi bir déjà vu –daha önce yaşamış olma duygusu– ortasında buluverdim. Barış süreci deniyor ama süreç yalnızca komisyonlar, açıklamalar ve ziyaretler düzeyinde kalıyor. Oysa örgüt kendini feshetmiş, silahlı mücadeleyi bitirdiğini açıklamış, ancak karşılığında vaat edilen yasal düzenlemeler hâlâ hayata geçirilmemiş…
Bundan sonra yaşanacakların bu déjà vu hâline dönüşmemesi için dua etmekten, temenni ve dileklerde bulunmaktan başka elimizde bir enstrüman yok. Konuşmak, yazmak, üretmek ve barışı konuşturacak işler ortaya koymak için düşünce insanları da şüphesiz bir “garantör hamle” bekliyor.

“Garantör hamle ne demek” diyeceksiniz.
Anlatayım:
Bir ülke tarihinde bu kadar önemli bir barış mevzubahis olduğunda, barışı ilke edinmiş düşünce insanlarına da görev düşer elbette. Bu görev, bir kurum ya da otoriteden alınan bir talimat değil; barış söz konusu olduğunda kendini sorumlu hisseden akademisyenlerin, aktivistlerin, sanatçıların ve gazetecilerin gönüllü olarak, bireysel emek vermesidir.
Örneğin barış gazeteciliği, tarafların birbirini anlamasına, iklimin yumuşamasına, dilin nasıl olması gerektiğine ve tarafların hassasiyetlerinin gözetilmesine dair yazılar yazar, haberler yapar, yaşanmış hikâyelerle okuru konuyla buluşturur. Amaç, barışın tüm kesimlerce sahiplenilmesine vesile olacak konuları görünür kılmaktır.

Bir barış ancak bu tarz çalışmaların da süreçte yer almasıyla gerçek bir barış atmosferine dönüşebilir.
Bugün ülke genelinde barış........

© T24