menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

DEVA Partisi lideri Ali Babacan: Sanal bahis ve kumar oynatan firmalar, şahsen Cumhurbaşkanı’nın tanıdığı, bildiği insanlar

178 13
05.06.2025

Diğer

05 Haziran 2025

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gazetecilerle

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bir grup gazeteciyi partisinin genel merkezinde konuk etti.

Davetin gerekçesi, Kurban Bayramı öncesinde siyasette boğulan gündemden uzaklaşıp farklı konu başlığında farkındalık yaratmaktı.

Babacan’ın tercihi; son dönemde özellikle gençler arasında büyük rağbet gören yasal ve yasadışı sanal bahis / sanal kumar faaliyetleri ile madde bağımlılığı konusuna dikkat çekmekti.

DEVA Partili lideri, “Türkiye’nin gündemi o kadar yoğun ki ve bu gündem hepimizi o kadar meşgul ediyor ki, asıl büyük açılan sosyal yaralar, toplumsal sorunlar gözden kaçabiliyor” diyerek sohbete başladı.

Fazla yorum yapmaksızın Babacan’ın açıklamalarını özet şeklinde doğrudan aktarayım.

Yaygınlaşan yoksulluk: Büyük yaygınlaşan yoksulluk var. Şimdi Türkiye, genel anlamda daha yüksek refah seviyelerini yaşadı. İnsanlar, otomobile, eve daha kolay ulaşabileceği dönemleri yaşadı. Ama ardından arka arkaya yaşanan ekonomik krizler, Türkiye’nin yaşadığı refah seviyesinin altına düşmesine sebep oldu.

Gençlerin kaygısı: Özellikle gençlerimizin ekonomik sorunları kolay kolay düzelmeyecek. Türkiye’nin yeniden yükselişe geçmeyeceğiyle ilgili çok derin bir kanaat var. Bu derin kanaat, onları çok mutsuz ediyor ve umutsuzluğa sürüklüyor aynı zamanda. Çünkü belli bir yaş aralığındaki gençlere baktığımız zaman, Türkiye’nin son on yılında ekonomiyle ilgili sorunlar bir türlü çözülemediği için ‘hep böyle gidecek. Galiba bu ülke hiçbir zaman düzelmeyecek. Galiba ben bu ülkede hiçbir zaman arzu ettiğim nitelikte bir iş bulamayacağım’ kaygısı özellikle gençlerde bir içine kapanmayı, bir ümitsizliği beraberinde getiriyor.

Gençler ev genci oldu: Şöyle bir baktığımızda şu andaki gençlerimizin yaklaşık yüzde 27’si ne eğitimde ne de işte. Okulda da değiller, ama işte de değiller. Asıl istatistikleri, dünyada en çok dikkat etmesi gereken dolayısıyla iş aramaktan artık ümidini kesmiş, iş aramayan ama ailesinin mecburen yanında yaşayan “ev genci” dediğimiz bir toplum kesimi oluştu. Çünkü bu gençlerimiz, geceleri daha ağırlıklı ekran bağımlılığıyla vaktini geçiren, ama gündüz dinlenmeyi tercih eden, biraz da anne babasıyla aileyle çok da muhatap da olmak istemeyen gençler maalesef.

TÜİK’in rakamları: TÜİK’in rakamlarına ne kadar güveniriz ne kadar güvenmeyiz o ayrı bir tartışma konusu. TÜİK’in rakamlarına bile baktığımızda barınma enflasyonu yüzde 67, eğitim enflasyonu yüzde 71. Bunlar en temel ihtiyaçlar. Barınma, konut, kira gerçekten çok çok pahalı artık. Bu evlenme sayılarının azalması, hatta doğan bebek sayılarının azalması da bu barınma maliyetiyle çok çok alakalı. Genel anlamda umutsuzluk.

Evlenmeler erteleniyor: Genel anlamda ama özellikle bu artan maliyetler, gençlerimizin evlenmesiyle ilgili kararlarını ertelemesine sebep oluyor. Evlenen gençlerimizin de çocuk sahibi olmasıyla ilgili hem zamanla hem çocuk sayısıyla çok çok tereddütte bırakıyor. Bakıyoruz, Avrupa’da sekiz ülkede doğurganlık hızı bizim üzerimizde. Gelişmiş ülkeler için hep şöyle bir ifade kullanıyoruz; zengin olan zenginleşen ama yaşlanan nüfus. Türkiye’de maalesef zenginleşemeden yaşlanan bir nüfus olacak. Ekonominin iyi olduğu dönemlerde hem evlilik sayısı artmıştır. Hem doğan çocuk sayısı artmıştır. Krizlerde hem evlilik azalmıştır. Hem doğan bebek sayısı azalmıştır.

Helal kazanç unutuldu: İşsizlik, umutsuzluk, ev gençleri ve aynı zamanda Türkiye’de helalinden para kazanmanın çok zorlaşması, yani alın terinin, helal kazancının artık anılmaması, pek eskisi kadar değer bulmaması bu da son derece önemli. Bizim kültürümüzde helal kazanç diye bir kavram var. Bunun değeri kalmadı maalesef bir ülkede. Yani kim fırsatını bulup şöyle........

© T24