Başsavcı görevden alındı, Sisli Vadi’nin sisi kalkıyor!
Diğer
04 Ekim 2024
Kırklareli’nin İğneada bölgesindeki longoz ormanlarında geçen eylülde yaşanan sel felaketiyle ilgili devam eden yargılamada çarşamba günü önemli gelişme yaşandı.
Yargılama aşamasında gerçekleşen söz konusu gelişme, mahkeme heyetinde yer alan savcının dosyaya yönelik hazırladığı mütalaası.
Savcının mahkemeye sunduğu ve yargılamanın seyrini değiştirecek mütalaanın detaylarına girmeden önce sel felaketinde yaşamlarını yitirenlerin yakınlarının, yakın zamanda yaşadıklarından küçük kesitler aktaracağım.
Demirköy’de 5 Eylül 2023’te yaşanan ve altı kişinin yaşamlarını kaybettiği sel felaketi çerçevesinde ailelerin yaşadıkları “yorucu ve vicdan yaralayıcı” süreçleri, Büyüteç’in takipçileri yakından biliyor.
“Sisli Vadi” adıyla bilinen turistik tesiste yaşanan sel felaketinde emekli öğretmen Raile Şimşek ve eşi Ahmet Baki Şimşek, balayı için tesiste konaklayan genç Mihriban ve Selman Bağışlar çifti, Suna Duman ve tesis müdürü Ümit Solmaz, önüne geçilemeyen sel sularına kapılarak hayatlarını kaybetti.
Yapılan araştırmalarda Bülent Bayrak adlı iş insanının sahip olduğu ve 20’ye yakın bungalovdan oluşan tesisin ruhsatsız olarak “kaçak” faaliyette bulunduğu ortaya çıktı. Tesisin, Kırklareli Valiliği İl Özel İdaresi tarafından Bayrak’a tahsis edilen alana inşa edildiği belirlendi.
Sel felaketine kadar Bayrak’a ait turistik tesiste işler gayet yolunda gitti. Ancak hesapta olmayan yoğun yağış sonrasında oluşan sel, Bayrak’la birlikte Bayrak’ın yaptığı usulsüz işlere göz yuman kamu yöneticilerinin de huzurunu kaçırdı, doğal olarak.
Arazinin Bayrak’a tahsisi sırasında görevde olan dönemin Kırklareli Valisi Osman Bilgin başta olmak üzere, sonrasında görev yapan önceki Kırklareli Valisi Birol Ekici ve il özel idaresinden kimi yöneticilerin, tesisin ruhsatsız biçimde kaçak faaliyetine göz yumdukları anlaşıldı.
“Yeni Türkiye”de benzerleriyle sıkça karşılaşılan Sisli Vadi faciasından sonra yakınlarını kaybeden aileler için azap günleri başladı. Zira beklenen adaletin gecikmesiyle, aileler ile adaleti sağlamakla görevli devlet/siyaset arasında tam bir “sinir harbi” yaşanıyor, deyim yerindeyse.
Faciadan sonra başlatılan adli soruşturma sırasında aileler Kırklareli’ndeki savcılık ve Ankara’da devlet/siyaset arasında mekik dokumaya başladı. Çünkü, ailelere göre nedense soruşturma bir türlü “adaletli” biçimde yürümüyordu.
Ortaya çıkan delillere karşın tesisin sahibi Bayrak başta olmak üzere ihmalde payı olanlar hakkında, “olası kasıtla ölüme sebebiyet vermek” yerine, görece daha az cezayla sonuçlanacak “taksirle ölüme sebebiyet vermek”ten soruşturma yürütülmesi ailelerin sabrını taşırdı.
Aslında bu tablonun gerekçesi, ilerleyen günlerde belli oldu.
Kaçak faaliyete devam eden tesisin sahibi Bülent Bayrak’ın, kenti yöneten kamu görevlileri ile savcılık yönetimi ile “yakın diyaloğu”nun bulunması, sürecin hem yavaş yürümesine hem de tıkanmasına neden oldu.
Hatta öyle ki, Kırklareli Adliyesi’ni yöneten dönemin Başsavcısı Hazım Arslancı ile adliye Adalet Komisyonu Başkanı Hüseyin Gedik’in, Bayrak’ın sahibi olduğu kaçak tesiste adliye pikniği düzenlediği, adliyedeki kimi hakim ve savcıların aileleriyle bu pikniğe katıldığı anlaşıldı.
Tabii burada, kaçak tesisteki pikniğe katılan Adalet Komisyonu Başkanı Hüseyin Gedik ile hakim Merve Lekesiz’in Sisli Vadi dosyasını yargılayan heyette yer aldığını; yanı sıra hakim Lekesiz’in eşi savcısı Muzaffer Lekesiz’in de Sisli Vadi soruşturmasını yürüten ve Bayrak’ın da aralarında........
© T24
visit website