Diğer

09 Eylül 2025

Antalya Emniyet Müdürlüğü

Antalya Emniyeti’nde hafta sonu patlak veren ve Antalya Emniyet Müdürü İlker Arslan’ın gözaltına alınmasıyla devam eden skandal emniyet teşkilatını epeyce sarstı.

Aslında emniyet teşkilatı yerine, Ankara’daki İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü üst yönetimi demek daha doğru olacak sanırım.

Nasıl sarsmasın? İlker Arslan, Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Başkanlığı’nca hazırlanan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu ve Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş’ın onayından geçerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasından çıkartılan kararnameyle Antalya Emniyet Müdürü yapıldı!

Nasıl sarsmasın? İlker Arslan, emniyetin son dönemdeki “parlayan yıldızları” arasındaydı. Birinci sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettikten sonra hiç boşta kalmadı. Kendi kıdeminde olup halen birinci sınıf olmayı bekleyen meslektaşları varken, “sistemin tercihi”yle parlayan isimlerdendi.

Nasıl sarsmasın? İlker Arslan, yurt dışı görevinden gelen ve merkezde bekleyen meslektaşları gibi olmadı. Doğrudan aktif göreve devam etti. Üstelik beklentisi daha yüksekti. Pek çok polis müdürünün koşarak gideceği Antalya Emniyet Müdürlüğü görevine “zoraki” gitti. Yakın zamanda gerçekleşmesi beklenen atamalarda “geçmişinin verdiği güçle” Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olmaya namzetti.

Nasıl sarsmasın? İlker Arslan, emniyetteki Milli Görüş geleneğinden gelen grubun önemli ismiydi. Yani iktidarın “bizim çocuklar”ından. Eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın korumalarındandı. Millî Görüş’ten gelen bir kamu görevlisinin adının rüşvette geçmesi, kendisinin yanında aynı cephede yer alan diğer ekip arkadaşlarına olan yaklaşımın da değişmesine sebep olacak. Sistem, bu isimlere daha mesafeli olabilir.

Nasıl sarsmasın? İlker Arslan’ın içinde bulunduğu tabloyu “yol kazası” şeklinde açıklamak ya da değerlendirmek pek de mümkün gözükmüyor. Arslan’ın iddialara konu rüşveti hangi amaçla, hangi bilgi karşılığında aldığı sorusunun yanıtı önemli.

Nasıl sarsmasın? İlker Arslan’ın emniyet içindeki konumu sıradan değil. Ankara’daki bakanlık ve emniyet yönetiminin, gelişmelerin öncesinden haberi yoksa vahim. Yok eğer bir şeyler biliniyor da savcılığın gözaltı emrine kadar “hele savcılık kararı çıkarsın, bakarız” yöntemiyle Arslan’ın görevden alınması beklendiyse daha vahim demektir. Vaziyete göz yummaktan başka bir anlam taşımaz. Bu da Yerlikaya ve Demirtaş’a olumsuz puan olarak geri döner.

Nasıl sarsmasın? Belki de en önemli olanı, CHP’li belediyelerde yolsuzluk operasyonlarıyla gündemi elinde tutmaya çalışan AKP’ye, dolayısıyla iktidarın ayağına sıkılan kurşunla “ağır yaranın” ortaya çıkması. “CHP’li........

© T24