menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Vatandaşlık numarası: Hafiye

16 23
18.05.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

18 Mayıs 2025

Gazeteci Timur Soykan, YouTube kanalında yayınlanan Onlar TV programında, bir ev sahibinin, kiracısını evden çıkarmak için polise ihbar ettiğini, gerekçe olarak CHP’nin boykot çağrısını sosyal medya hesabında paylaştığını anlattı. Kiracı, “halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği” gerekçesiyle göz altına alınmış. Yani bir vatandaşın siyasi tavrı, bir diğer vatandaşın “örtülü çıkarı” lehine yasal gerekçe olarak kullanılmış. Sadece bu da değil. Parkta siyaset konuşan kişileri kaydeden bir vatandaş polise ihbar etmiş, vatandaşlar bu kayıtla yargılanmış, biri “cumhurbaşkanına hareket”ten 4 ay cezaevinde yatmış.

Kimin ne düşündüğünü “kendi kafasının kırmızı çizgilerine göre” ölçen, politik sadakatleri üzerinden “tahliye- tehdit mekanizmalarını işleten” yurttaş tipi çok tuhaf. Çok ayıp. Akıl dışı. Siyasetin bizi ne kadar ayırdığı ortada, ama birbirimizi bu kadar kolayca ihbar edebilecek hale geldiğimizi kabullenmek kolay değil. Çünkü ihbar, sadece bilgi vermek değil. Hafiyelik de iş değil. Birinin başına iş açacağını bile bile, onu teslim etmeye karar vermek demek. Üstelik bu karar; korkudan değil, çoğu zaman inançla, sadakatle, gönüllülükle veriliyor olabilir.

Ama asıl önemlisi hala bunlar değil: İhbar eden, işe yarayacağını biliyor. En korkuncu bu. Yani bu münferit bir intikam denemesi değil; doğrudan sistemin işleyişinden emin olmak meselesi. Bir başkasının siyasi görüşünü delil sayıp, ona karşı harekete geçme cesareti nereden geliyor? Yanıt bulacağını, gereğinin yapılacağını biliyor demek ki de ondan! İspiyonculuk da teşvik ediliyor mu şimdi? Şikâyet, bir mağduriyet ifadesi değil, bir sadakat göstergesi oldu, çoktan bunu biliyoruz ama bugün hafiyelik yani ihbar vatandaşlığı adı altında bu kadar normalleştirildiyse, Timur gibi ben de sormak istiyorum: Biz ne ara böyle olduk?

Çoktaaan…

Arapçadan Türkçeye geçmiş bir sözcük; hafiye... Gizli işleri yürütmekle görevli kişi, casus, gizli polis anlamına geliyor. Fransızcadan Türkçeye giren jurnal ise biri hakkında yetkililere yapılan ihbar, kötüleme yazısı, ispiyon demek.

Bizim topraklarda hafiyelik yani “sistemin kölesi ve kulağı olmak” yeni bir refleks değil. Osmanlı’dan itibaren çok yaygın. Hemen herkes hakkında bilgi toplamak II. Mahmud Dönemi’nde gerekli görüldü önce. Toplanan jurnaller İstanbul’a ulaştırılıyordu. İlk bilgiler halkın memnuniyetini ölçmek içindi, zamanda çıkar mücadelelerinin bir aracına dönüştü. 2. Abdülhamid Dönemi’nde hafiyelik artık sistematik ve kurumsal bir yapı olmuştu. Tamamen korku imparatorluğu: kahvede, sokakta hatta evlerde yapılan devlet içerikli........

© T24