Türkiye ile İsrail arasında fiziki temas riski daha olası hâle geldi, uluslararası camianın cılız tepkisi İsrail’i azgınlaştırıyor; neler olabilir?
Diğer
20 Eylül 2025
Orta Doğu’da olay Filistin meselesi, Suriye krizi falan değil, İsrail’in ve Donald Trump yönetimindeki ABD’nin, bölgeyi (ve etrafını) kendilerince şekillendirme projesidir.
Bölgede her ülke başka ülkelerin işlerine karışıyor, ortamı kendi çıkarları doğrultusunda tanzim etmeye uğraşıyor ama bütün bu ülkeler arasında bu işi en kötü ve en kanlı şekilde yapan çok açık ara İsrail’dir.
Gazze’de soykırım ve etnik temizlik yapan, Suriye’yi durmaksızın karıştıran, Katar’ın başkenti Doha‘yı bombalayan İsrail, insan hayatından savaş kurallarına, uluslararası normlardan ortak değerlere kadar pek çok şeyi ayaklarının altında çiğniyor.
Aşırı sağcı Netanyahu kafasının yönettiği İsrail’in Gazze’de amacı, orayı Hamas ve diğer silahlı Filistinli gruplardan temizlemek değil, 2,3 milyon civarındaki Filistinlinin mümkün olduğu kadar çoğunu o topraklardan ayrılmaya zorlamak suretiyle Gazze’yi Filistinsizleştirmektir.
Bölgenin yeteri kadar Filistinsizleştiğine kanaat getirdikten sonra da herhalde Donald Trump’ın Gazze’yi “Orta Doğu’nun Rivierası yapmak" projesini hayata geçirecekler, yüz binlerce insanın yok edilmiş hayatları üzerine modern yapılarını ve tatil tesislerini dikecekler.
Türkiye, hem Filistin davasına verdiği destek, hem Suriye üzerinden kendisine olabilecek etkileri bağlamında olaya müdahil olmuş durumda.
4 Ağustosta T24’de yayımlanan “Yeni Suriye ile yeni Türkiye'ye ilişkin olasılıklar ve çeşitli soru işaretleri” başlıklı yazımda şunları da ifade etmiştim: “Suriye'nin geleceğini etkileyecek çok önemli dış unsur İsrail’dir. Bu ülke, zayıf ve mümkünse parçalanmış bir Suriye istiyor. Son yıllarda cepheleşen ve birbirine diş bileyen İsrail ile Türkiye her an birbirlerine dalabilecek gibi dursalar da, doğrudan iletişim kanalları kapalı değil, görüşüyorlar. ABD, arabulucu ve yatıştırıcı rolü oynuyor. Türkiye Hamas ve Suriye’ye destek verdikçe, İsrail Yunanistan ve GKRY’yi, ayrıca, Türkiye’nin yumuşak karnı olarak gördüğü Kürt kartını daha sıkıca kavrıyor.”
Bugün durum daha vahim. İsrail daha da fütursuz hareket ediyor. İki taraf arasında görüşmeler çok daha seyrek. Türkiye ile İsrail arasında dar alanda bir kaza, fiziki temas riski biraz daha olası hâle geldi.
Uluslararası camianın tepkilerinin cılız olması İsrail’i daha da cesaretlendirip azgınlaştırıyor.
İsrail’i kendi güvenliğini de garanti edecek makul bir çözüme imâle etmeyi ancak ABD başarabilir ama özellikle Donald Trump’ın ve yanındaki evangelist güruhun yönetimindeki ABD'nin bunu yapması çok uzak bir ihtimal.
Netanyahu’nun politikaları ABD’ye ve Trump’a aslında çok zarar veriyor.
Trump’ın İsrail’in Katar’a saldırısıyla ilgili tepkileri, pek çok ülkede zaten var olan “ABD’ye güvenilmez” kanaatini pekiştirdi ve her şeye rağmen ABD’ye hâlâ kredi vermeye devam eden birçok ülkenin de gözlerini açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Netanyahu birbirlerini açıktan hedef alarak karşılıklı salvolar yapıyorlar.
Netanyahu İsraillilerde ve ABD başta olmak üzere diğer ülkelerdeki yandaşlarında, “İsrail ve Yahudi düşmanı radikal İslamcı”........
© T24
