menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Orman yangınları (1): Sadece sabotaj mı, asıl şüpheli kim?

24 1
29.07.2025

Diğer

29 Temmuz 2025

Eskişehir’deki yangına müdahale etmeye çalışan 10 emekçi hayatını kaybetti. Bu yangının ardından Bursa, Bilecek, Karabük, Ankara ve Kahramanmaraş’ta da yangınlar çıktı. Bu yangınlarda insani kaybın olmaması bir teselli olabilirse de ortaya çıkan ekolojik kayıp (orman hayvanı ve bitki zayiatı) çok büyük.

Diğer yandan, resmî açıklamaya göre, yılbaşından bu yana ormanlık alanlarda 1,728 yangın çıktı, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da 4-22 Temmuz tarihleri arasında çıkan 61 orman yangınıyla ilgili 23 şüphelinin gözaltına alındığını ve bunlardan dördünün tutuklandığını duyurdu. (1)

Yangınlara zamanında ve etkin müdahale edilememesi, ekiplerin yangın söndürme ekipmanlarından yoksun olması ve yeterli uçak ve helikopterin bulunmaması bu yangınlarla mücadele konusunda siyasal iktidarın, en iyi niyetli söylemle, başarısız kaldığını gösteriyor.

Bu konuda birçok neden gösterilebilir. Örnek olarak; yanlış orman işletmeciliği, ormanlık alanların bilinçsizce kullanımı, bilinçsiz bir biçimde anız yakılması ya da piknik yapanların ormanlık alanlarda bilinçsizce ateş yakması en çok dillendirilen nedenlerdir. Nitekim yanlış orman işletmeciliğinin sonucunda ormanlardaki çıra ve hızlı tutuşabilir kuru odun parçaları artabiliyor, iklim değişikliği sonucunda artan yüzey sıcaklığı da bu odunların tutuşarak yangınların çıkmasını kolaylaştırıyor.

Bu nedenlere, yangın sonrasında açılan arazilere lüks otellerin ya da lüks villaların yapılması dahil edilebilir. Nitekim yanan birçok ormanlık alanda daha sonraları mantar gibi lüks inşaatların yapılması bunun bir kanıtı. Keza yangın sonrasında geriye kalan ağaçların haraç mezat tüccarlara satılması gibi faktörler de bu nedenlere eklenebilir.

Bir başka neden kuşkusuz yapılan özelleştirmeler sonucunda ormanlık alanların alınıp satılabilen ticari bir mala dönüştürülmesi. Nitekim 22 yıllık AKP iktidarları döneminde siyasal iktidarın ve onun desteklediği sermayenin hem emek hem de doğa ile kurduğu ilişki onları sonsuz bir kâr hırsı için tahrip etme yönünde oldu. Bu gelişme aslında, özellikle de düzenlemelerin, denetimlerin neredeyse tamamen ortadan kaldırılıp sermayenin önündeki tüm engellerin kaldırılması anlamında tam serbestlik demek olan neo liberal kapitalizmin tipik bir özelliği.

Türkiye’deki sermaye, kâr ve rant çıkarım alanı olarak gördüğü doğaya ait ne varsa talana varırcasına onu tahrip etmekte sakınca görmüyor. Özelleştirmeler adı altında bu talan meşrulaştırılıyor. Halka, kamuya ait ne varsa adım adım adeta yeni bir çitleme hareketiyle büyük sermayeye devrediliyor. Bunun özellikle de 20 Temmuz 2016’dan sonra ilan edilen OHAL altında ve sonrasında kurumlaşmış bir otoriter rejim altında daha da hızlanarak yapılması ise tesadüf değil.

Böyle bir “çitleme” ya da çağdaş ilkel sermaye birikimine izin veren bir kanun 2018 yılının Nisan ayında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kanun ile orman alanları Hazine’ye takas yoluyla devredilip her türlü imara açıldı. Böylece ormanlar lüks villalarla ve malikânelere doldu taştı.

Oysa, bilim insanları yıllardır, bir bölgenin, bir kentin akciğerleri demek olan ormanların metalaştırmaya ve ticarileştirmeye konu edilmesinin ya da özelleştirilmesinin iklim değişikliklerine, aşırı ısınmaya ve ardından gelebilecek ekolojik felaketlere neden olduğunu ileri sürüyorlar.

Ayrıca tüm topluma ve bu ormanların içinde yaşayan hayvanlara ait olması gereken bu müşterek kullanım alanlarının sermayenin kâr hırsına terk edilmesi ve bunlar üzerinden bir haksız servet birikimi kabul edilebilir bir şey değil.

Binlerce yıldır insanların ilk üretim ve dönüştürme faaliyeti; doğa ile kurduğu ücretsiz ilişki (karşılıksız olarak doğadan alma faaliyeti) üzerinde temelleniyor. Bu da onlara su kaynaklarını, toprağı, ormanları ve daha birçok yer altı ve yer üstü varlığını ücret ödemeden kullanmak gibi geleneksel bir hak veriyor. Aslında bu hak doğadaki diğer canlılar........

© T24