Barış şeffaflık, kararlılık ve sabırlı mücadeleyi gerektirir!
Diğer
29 Mayıs 2025
Tarih, Türkiye toplumuna çok kıymetli bir barış imkânı daha sundu. Ancak ciddi belirsizlikler altında yürümekte olan bu yeni barış sürecinin önünde birçok engelin bulunduğunu da gerçekçi bir biçimde kabul etmemiz gerekiyor. Bunlardan bazıları:
- Barıştan kastedilenin ne olduğunun tam olarak anlaşılamaması ve barışın silah bırakmaya indirgenmesi,
- Ulus devletçi ve ulusalcı bakış açılarından kaynaklanan ön yargılar,
- Savaş ve çatışma ortamından beslenen ve bundan siyasal rant ve/veya ekonomik kâr devşiren kesimlerin varlığı,
- Görüşmelerin bir tarafı olan AKP iktidarının uzunca bir zamandır demokratik müzakereyi reddeden otoriter bir bakış açısına sahip olması, kutuplaştırıcı tutumu ve ilk barış sürecinin 2015 yılında hüsrana uğraması,
- Devlet Bahçeli gibi, bu sürecin tetikleyicisi ve fiilen yürütücüsü konumundaki bir liderin ve partisinin geçmişteki barış, demokrasi ve Kürtler konusundaki olumsuz tavrından dolayı demokrasi güçlerinin sürece şüpheyle yaklaşmaları,
- Süreç devam ederken siyasal iktidarın başta CHP olmak üzere muhalefet partileri üzerindeki baskılarını artırması, muhalif belediyelere kayyım atanması, 19 Mart’ta İBB’ye dönük olarak başlatılan operasyonlar ve ülkenin en güçlü cumhurbaşkanı adayının tutuklanarak cezaevine konulması.
Bunların yanı sıra altının çizilmesi gereken ciddi bir engel daha var ki asıl bu engelin üstesinden gelinmesi daha zor görünüyor:
- Müzakere sürecinin şeffaf işletilmemesi, Meclis’in, siyasal partilerin, demokratik kitle örgütlerinin ve emek örgütlerinin, halkın tam ve doğru bilgiye erişiminin engellenmesi ve tüm bu durumun neden olduğu spekülatif, manipülatif haberlerin ve dezenformasyonun süreci akamete uğratma riski. Bugünkü yazımızın konusu aslında tam da bu sorun.
Öncelikle “negatif barış” ve “pozitif barış” arasındaki farkın ortaya konulmasıyla başlayalım. Bugün ilerletilmeye çalışılan şey pozitif barış görüşmelerinden ziyade, negatif barış aşaması yani silah bırakma ve çatışmaların durması ve silahların susmasıdır. Bu çerçevede, PKK kongresini toplayıp örgütü feshetme kararı aldı, silah bırakması bekleniyor. Buna karşılık devlet işi daha yavaştan alıyor.
Pozitif barış ise, silah bırakma ve çatışmaların durmasının ardından gelecek olan ve barışı kalıcı hale getirmeyi hedefleyen başta yasal düzenlemeler olmak üzere tüm önlemlerin hayata geçirilmesini içeriyor. Bu aşamada artık “sosyal adalet”, “eşit yurttaşlık” gibi toplumsal barışın kalıcılığını sağlayan temeller atılır. (1)
Şu an pozitif barış aşamasında olmadığımız gibi, negatif barış aşamasının gerekleri de yerine getirilmiş değil. “Pozitif barış aşamasına geçilebilecek mi” ya da “ne zaman geçilebilecek” gibi sorulara net yanıtlar verebilmek oldukça zor. Çünkü süreç belirsizliklerle ve kırılganlıklarla ilerliyor.
Bu noktada unutulmaması gereken çok önemli bir husus, barışın kendiliğinden gelmeyeceği, onun ancak uğruna verilecek mücadelelerle, kararlılıkla ve sabırla sağlanabileceği hususudur.
Bu sürece toplumun en geniş kesimlerinin desteğini sağlayabilmek, sadece toplumun farklı kesimlerinin inanıp güvendiği siyasal parti liderlerinin bu........
© T24
