5 Nisan kararları 31’inci yılında…
Diğer
05 Nisan 2025
Tüm insanlık özellikle ülke olarak biz hemen hemen her kuşak ve dönemde ekonomik krizleri yaşadık. Ekonomik kriz ekonomide aniden ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan olayların ülke ekonomisi ile maliyesini ciddi anlamda sarsacak sonuçlar ortaya çıkaran bir sebep (belki de sonuç) olarak düşünülmelidir.
İşte bu krizlerden bir tanesi de 1990’lı yıllarda hatta öncesinde başlayan ve 5 Nisan Kararları ile önlenmeye çalışılan 1994 krizi idi. Bugün 31’inci yılı. Üstünden 31 yıl geçmesine rağmen neler değiş(me)miş, nelerden ders çıkart(ma)mışız, anlamaya çalışalım.
Ülkemizde krizlerin nedenini tek bir sebebe hatta sadece o dönemdeki olgu ve olaylara bağlamak pek doğru değildir. Çünkü genel olarak ülkemiz krizlerinin temel nedenleri dışa ve dövize bağlılık ile üretim ve yönetim sorunudur. Bunlara ek olarak dış etkenler de sayılabilir. Dolayısıyla ülke tarihimiz boyunca bu nedenler hep olduğu için bu sorunlar katlanarak ilgili yıla topluca etki etmektedir. Bu nedenle kümülatif sorunlar dersek daha doğru ifade etmiş oluruz.
1994 krizinin kümülatif nedenlerinden ayrı olarak özel nedenlerini ise şöyle özetleyebilirim; 1980-1990 döneminde dünyada yaşanan konjonktürel bunalımlar 1989’dan itibaren ülkemizde de etkisini göstermeye başlaması ve özellikle sıcak para hareketlerine hız veren politikalar 1994 krizini daha da tetiklemesidir.
O dönemlerde en önemli sorunlardan bir tanesi de özellikle kambiyo kontrollerinin büyük ölçüde kaldırılması ve Türkiye'ye giren ve çıkan sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesi kararının yarattığı devasa problemdi. Özellikle o dönemde ülkeye gelen büyük miktarda sıcak paranın yatırıma dönüşmeden sadece geçici likidite daralmalarını çözmeye çalışması özünde krizi daha da derinleştirdi. Bu durum bankalarla birlikte tüm finans kesimini de krize soktu. Ve metastaz misali tüm vücutta (ülkede) tahribat yaratmaya başladı.
İşte bu ve malum sonuçların yarattığı etkenleri yani bozulan dış dengeyi onarmak, döviz piyasasını “tekrar” istikrara kavuşturmak, artan kamu harcamalarını yoluna koymak ve dolayısıyla bunların finansmanı için kamu gelirlerini (vergileri) artırmak adına sihirli bir değneğe ihtiyaç vardı ki o zamanın başbakanı Tansu Çiller’den başkası değildi. Evet sihirli değnek onun elindeydi.
Süregelen ekonomik ve mali olumsuz etkenlerin ardından Tansu Çiller başbakanlığındaki zamanın hükümeti istikrar paketi özelinde bazı tedbirler almak amacıyla 5 Nisan 1994’te bazı kararlar açıkladı. 5 Nisan........© T24
