Anadilimiz mücadeledir; korkma kadın kadının sırrıdır, sırrım senindir!
Diğer
08 Mart 2025
Fotoğraf: ÜzümPhotos
Ablama âşık olduğumu söyledim.
Boynuma sarılıp, uzun süre ağladı.
Bu aşkla ilgili ilk konuşmamızdı.
İçin dışa vurumuydu. Bana sorsanız ne iç ne de dış umurumdaydı. İçim de dışım da birdi.
Ben bir sırdım sadece.
Sır çözüldü.
“Yalnız kalacağından korktum, yalnız ölmenden korktum, sevilmemenden korktum. Sır gibi sakladım bu duyguyu” dedi sarıldı.
“Korkma. Kadın kadının sırrıdır, sırrım senindir” dedim. Sarıldım.
Hiç konuşmadan, anlatmadan kalpten kalbe bir dil vardı evin kadınlarıyla aramızda. Sessiz bir dil. Sır gibi bir dil. Bu dil sadece bize aitti.
Sustuğumuzu da anlıyorduk, çığlığımızı da.
Canımızı yakanları da biliyorduk, canlarını yakmak istediklerimizi de. Birimizin hayali hepimizin hayaliydi. Hepimiz aynı kırılan yanımızdan sevilmek aynı kırılan yanımızdan korunmak istiyorduk.
Sadece bir bakışla, bir gülüşle… İşaret dili gibi. Kalpten kalbe giden bir dille anlıyorduk bunu.
Aşktan söz etmiyorduk, seksten söz etmiyorduk. Hayallerimizi süsleyen, bedenimizi ısıtan duygunun örtüsü altında kabuk bağlayan terbiyenin falakasıyla mosmor yaşıyorduk.
Her duygu bir başka duygunun sırrıydı. Öyle sırlar var ki herkes bilir ama konuşmadığı için adı ‘sır’ olur.
“İki kişinin bildiği sır değildir” sözü hangi erkil dönemde çıkmış bilmiyorum. Etimolojiyi boş verdim. Sır bizim hayatımızın başörtüsüydü. Yaşıyorduk, biliyorduk.
Susmanın, sessizliğin, susmaya zorlanmanın bu ortak dili (belki benim anadilim) evet parantezden çıkarıyorum bu sözü. Susmanın,........
© T24
