menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnşallah tarihi “konuşma”, yanılma değil…

28 5
19.07.2025

Diğer

19 Temmuz 2025

Ben “silah yakma” gösterisini fazla tiyatral bulanlardanım. Ancak kastettiği duruma, tüm Türkler gibi sonuna kadar varım.

Önce Sn. Cumhurbaşkanı’nın “tarihi konuşma” yapacağı anons edildi. Çok ciddi günlerden geçtiğimiz için, gündem ile ilgili yeni bilgiler alabileceğimi düşünerek konuşmayı dikkatle dinledim.

Sn. Erdoğan; “32’nci AK Parti İstişare ve Değerlendirme Toplantısı”nda, AK Parti Başkanı olarak, AK Parti logolu bir kürsüden; “sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. AK Parti'nin büyümesi için aşkla koşturan tüm dava ve yol arkadaşlarıma selamlarımı yolluyorum” dedi.

Sözlerinin bazılarına katıldım, çoğuna katılmadım.

O gün (10 Temmuz) hemen bir yazıya başladım. Başlığını da “Cumhurbaşkanı, Ak Parti Başkanı’na karşı…” koydum. Ancak ‘yanlış bir şey yapmayayım’ diye yazıyı okuttuğum hukukçuların bir kısmı “problem olur”; bir kısmı, “Cumhurbaşkanı’na hitap yok, Parti Başkanı siyasetçi Erdoğan’dan bahsediyorsun. Her siyasetçi sözlerinden ve yaptıklarından kritik edilebilir, hakaret yok” dedi.

Ancak ben -81’inci yaş günümü betonda yatarak geçirmek istemediğim için- ilk gurubu dinledim ve başlığı değiştirdim. Yazıya MANİSA ve SAVCILIK ilaveleri yaptım. Muhtevayı da mümkün olduğu kadar şahsilikten uzak yazmaya gayret ettim.

Fakat ertesi gün bu defa Sn. Erdoğan danışma toplantısı kapanış konuşmasında “AK Parti olarak, söz konusu Türkiye'nin ve milletimizin istikbali ise biz herkes ile konuşmaya hazırız. Eleştiriye açığız, tavsiyelere açığız, tenkitlere açığız” dedi. Ben de yazdım.

Konuşma teması, her ne kadar “TERÖRSÜZ TÜRKİYE” idiyse de sürekli CHP’yi eleştirmesi ve diğer konuşmalarında da ısrarla “Milletim bilsin ki biz asla siyasi ikbal peşinde değiliz, biz milletin ve memleketin istikbalini garantiye almanın peşindeyiz" demesi vatandaşa pek inandırıcı gelmiyor.

Sn. Başkan, “1984’teki ilk terör olayından sonra nice hükümetler geldi. Hepsi de terörün kökünü kazıyacağız, dedi. Faili meçhuller, beyaz Toroslar, yakılan köyler, bir gecede göçe zorlanan aileler yanlış uygulamalardı” dedi.

CHP’li bir vekile göre ise “Sn. İstanbul Başsavcısı’nın masasında bir “beyaz Toros” maketi duruyor?” Ne demek istiyor acaba? Belki de binlerce insan gibi matchbox (maket otomobil) koleksiyonu yapıyordur?

1946’da CHP’nin önemli şahısları olan, Celâl Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan, TBMM’ye CHP’nin toprak reformu için çalışmalara karşı itiraz gerekçesi ile Dörtlü Takrir (dördümüz de aynı karardayız demek) adlı bir önerge verdiler; çoğunlukla reddedildi. Bir kısmı atıldı, bir kısmı istifa etti ve böylece DEMOKRAT PARTİ kurulmuş oldu.

Ancak, toprak reformu da uygulanamadı.........

© T24