menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Konya Havzası’nın geleceği, su talebinin kontrol altına alınmasına bağlı

26 8
10.07.2025

Diğer

10 Temmuz 2025

Dr. Gültekin Yılmaz

2000’lerin başından itibaren Konya Kapalı Havzası’nda toplam ekili alanlar ' oranında azaldı. Ancak bu daralmaya rağmen tarımsal üretim ikiye, sulama ihtiyacı ise üç katına çıktı. Bugün, havzanın yıllık su tüketimi, doğal su potansiyelini aşıyor. Bu ihtiyacın `’ı - önemli kısmı lisanssız kuyular aracılığıyla olmak üzere - yeraltı sularından karşılanıyor. Devlet Su İşleri (DSİ) verileri, havza genelinde yeraltı su seviyesinin en az bir metre düştüğünü gösteriyor.

Yeraltı sularındaki azalma ve akarsuların tarımsal sulama amacıyla barajlanması, göllerin zaman zaman ya da kalıcı olarak kurumasına neden oluyor. İklim değişikliği, bu tabloyu daha da ağırlaştırıyor. Örneğin, yağışlardaki %5-10’luk bir azalma, su kaynaklarında 6’ya varan bir kayba neden olabilir. Bu kayıplar, göllerde tuzluluk oranını daha da artırarak ekosistemi tehdit edebilir. Nitekim bölgedeki kuş türü çeşitliliği şimdiden " azaldı; endemik balık türlerinin a’i ise tükenme tehlikesiyle karşı karşıya.

Şeker pancarı, mısır ve yonca gibi su tüketimi yüksek ürünlerin yaygınlaşması, bu krizin temel nedenlerinden biri. Bu ürünlerin sulamasında hâlâ açık kanal gibi verimsiz yöntemlerin kullanılması da su kaybını artırıyor. Komşu havzalardan su transferi gibi pahalı çözümler ise ekolojik tahribatı komşu havzalara taşıma riski barındırıyor, ayrıca etkili olabilmesi için havza çapında sulama veriminin artırılması gerekiyor

Konya Havzası’nın su kaynaklarını ve biyoçeşitliliğini korumak, ancak su talebini kontrol altına alarak mümkün olabilir. Yeraltı suyu kullanımının sıkı denetimi ve iklim koşullarına uygun tarımsal planlama, bu krizin derinleşmesini önleyebilecek temel adımlar olarak öne çıkıyor.

2000’li yıllara kadar r, Konya Kapalı Havzası’ndaki tarımsal üretim, temelde kış yağışlarıyla sulanan ve yaz kuraklığına uygun olan buğday gibi tahıllarla sınırlıydı. Yoğun sulama gerektiren şeker pancarı, bölgede yüz yılı aşkın bir süredir üretilse de, yalnızca sulu tarım yapılan alanlarda ekilebiliyordu. Ancak, son yirmi yılda sulama imkanlarının gelişmesi ile birlikte, yoğun su tüketen ürünlerin üretimi de yaygınlaştı ve sulama ihtiyacı katlanarak arttı.

TÜİK verileri, 2000'lerin başından 2019’a kadar geçen sürede, Konya ve Karaman illerindeki toplam ekili alanların ' azaldığını gösteriyor. Ancak aynı zaman zarfında, yıllık 100 milyon ton seviyesinde olan tarımsal üretim ikiye katlandı. Bölgedeki sulama ihtiyacı ise neredeyse üç kat artarak 1,2 milyar metreküpten 3,3 milyar metreküpe çıktı.

Şeker pancarı, mısır ve yonca gibi yoğun sulama gerektiren ürünler, yüksek ekonomik getirileri nedeniyle, bölgede en çok üretilen ürünler haline geldiler (sırasıyla (,  ve %9). 2001 yılında yürürlüğe giren Şeker Yasası, şeker pancarı ve mısır üretimini teşvik ederek ve şeker fabrikalarının özelleştirilmesine imkan vererek, bu dönüşümü destekledi. Nihayetinde bölgedeki aşırı su kullanımı giderek arttı.

Yarısından fazlası (V) tarıma ayrılmış olan Konya Kapalı Havzası’nın yıllık su potansiyeli, yaklaşık 4,7 milyar metreküp seviyesinde. Toplam su ihtiyacı ise 5 milyar metreküpü geçiyor. Bölgede 22 sulama barajı bulunsa da, sulama suyunun `’ı yeraltı kaynaklarından elde ediliyor. Kullanılan 90 binin üzerindeki su kuyusunun A’i lisanssız işletiliyor. DSİ verilerine göre, aşırı kullanım nedeniyle havza genelindeki yeraltı suyu seviyesi, yılda bir metreden fazla azalıyor. Bazı kuyulardaki yıllık düşüşün ise iki-üç metreyi bulduğunu belirtiliyor.

Yeraltı ve yüzey sularının aşırı kullanımına rağmen karşılanamayan sulama ihtiyacının kalanı, Gembos ve........

© T24